menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vefatının 38. yılında Cemil Meriç'i anmak

12 0
yesterday

İçinden topluma yön veren büyük şahsiyetleri çıkaramayan milletler, büyüklük iddialarını tarihin çöp sepetine bırakmaya mahkûmdur. Her milletin kendisine kimlik kazandıran, ruh üfleyen kahramanları vardır. Bu kahramanlar, kimi zaman cephede çarpışan bir kumandan, kimi zaman kültür ve fikir cephesinde hakikat mücadelesi veren bir münevver olarak ortaya çıkar.

Ülkeler yalnızca topraklarını kaybettiklerinde değil, kültürlerini yitirdiklerinde de savaşı kaybetmiş sayılır. Bu sebeple fiziksel savaşlar kadar, kültürel savaşlar, bir milletin geleceğini tayin eden mücadelelerdir.

Kültür savaşının kahramanları, kalemleriyle milletini aydınlatma nöbetine sadakatle devam eden aydınlardır.

“Bir kılıcın kazandığı zaferi, başka bir kılıç yok edebilir; kalemle yapılan fetihler ise tarihe, yani ebediyete mal olur.” diyen Cemil Meriç, işte bu kültür cephesinin yılmaz neferlerinden biridir.

Kültür ve düşünce dünyamızda yalnızca müstesna bir yere sahip olan Meriç sadece bir mütefekkir değil; aynı zamanda bir çağın vicdanı, bir milletin hafızasıdır.

Körlüğün nurunu ilmin nuruna çevirmek

Vefatının 38. yılında rahmetle ve hasretle andığımız Cemil Meriç, 71 yıllık ömrüne yalnızca kıymetli eserler değil, aynı zamanda derin ve sarsıcı imtihanlar da sığdırmıştır.

Hayatındaki en dramatik kırılma noktası olan görme yetisini kaybetmesi, onun için yalnızca fiziki bir kayıp değil, aynı zamanda sevgiliden ayrılıştır.

Zira kitaplardan bir dünya kurmuş, ömrünü kütüphanelere adamış bir entelektüel için âmâ olmak; kalbin yerinden sökülmesi, iç âleminin sarsılması anlamına gelir.

Kitaba ve okumaya sevdalı bir ruhun, sayfalar........

© Haber7