menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gönüllere şifa sunan bir Sultan

11 2
26.09.2025

Mevsimler Yayınevi’nin sahibi kıymetli Akif Öztürk “Sana seveceğin bir kitap bıraktım” deyince hemen heyecanlandım. Binlerce kitabın içindeyiz ama bu heyecan bitmiyor. Her yeni kitapta içimiz çiçekleniyor. Dünyada her şeye doyulur ama kitaba doyulmaz.

Akif Ağabeyin bıraktığı paketi açtığımda çok güzel bir eserle karşılaştım. Yakın Türkiye tarihinin önemli isimlerinden Sultan Babanın hayatının anlatıldığı kıymetli bir çalışma.

Vahit Göktaş’ın hazırladığı bu kitap büyük bir boşluğu doldurmuş. Allah dostlarının hikmetli hayatlarını okumak bana her zaman iyi geliyor. Kitabı bir solukta okudum. Mübarek zatın hayatına dair bilmediğim çok şeyi öğrenmiş oldum.

Hem Yetim Hem Öksüz

Asıl adı İhsan Tamgüney olan Sultan Baba, halkın gönlünde derin bir iz bırakmış, sevgiyle anılmaya devam eden büyük bir şahsiyet. Onun için kullanılan “Gönül Sultanı, Maneviyat Sultanı” hitabı, hem halkın sevgisinin hem de manevi tasarrufunun bir nişanesi.

1904 yılında Artvin’in Arhavi ilçesinde dünyaya gelen Sultan Baba, daha üç yaşında annesini, dokuz yaşında ise babasını kaybederek hem öksüz hem de yetim kalmıştır. Çocukluk yılları, kimsesizliğin ve gurbetin çilesiyle yoğrulmuştur.

Babasının vefatından sonra amcasıyla birlikte Çanakkale’den ayrılarak Gölpazarı’na yerleşmiş, buradan da Anadolu’nun farklı şehirlerini dolaşarak ticaretle meşgul olmuştur.

1954 yılında İstanbul’a yerleşen Sultan Baba, Zeytinburnu’nu kendisine mekân edinmiştir. Onun hayatında dönüm noktası, Dağıstanlı büyük veli Şeyh Şerafettin-i Veli Hazretleri’nin manevi terbiyesine girmiş olmasıdır.

Bu kutlu yolda yoğrulan Sultan Baba, yıllar sonra irşad görevini üstlenmiş, halka manevi rehberlik yapmıştır.

Güzellik Taşıyıcısı

Her nefesini hak yolunda harcayan Sultan Baba, ömrü boyunca insanların gönüllerine güzellik taşımıştır. Derdi olanın derdine ortak, gönlü kırıklara sığınak olmuştur. Kimsesizlere gariplere kapısını her daim açık tutmuştur. Rahmet-i Rahman’a kavuşuncaya dek yüreklere dokunmuş, manevi neşeyi bütün bir topluma yaymıştır.

Sultan Baba ümmetin derdiyle dertlenmiş sorunlara çözüm yolları sunmuştur. O, yalnızca tekkesinde tesbihiyle meşgul olan bir mürşid değil; Ümmet-i Muhammed’in toparlanması için çareler arayan gönül eridir.

Ümmetinin dağınıklığının bitmesi Tevhid sancağı altında birleşmesi için çabalamış, Müslüman halkın başına adil, imanlı, Hakk’a riayet eden yöneticilerin gelmesi için de gayret göstermiştir. Secdelerde İslam milletinin selameti için gözyaşları dökmüştür.

Sahte Şeyhlere Karşı........

© Haber7