menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erzurum notları

7 1
16.04.2025

Türkiye Yazarlar Birliği ödül töreni vesilesiyle tarih ve kültür şehri Erzurum’daydık. TYB yarım asra yakındır istikrarlı bir şekilde yazar ve sanatçıları ödüllendiriyor. Merhum Mehmet Doğan’ın hayattayken çok önemsediği ödül töreni ilk defa onsuz gerçekleşti. Ülkemizin dört bir yanından gelen kültür insanları Palandöken’de buluştu.

Ödül alanlar doğal olarak heyecanlıydı. Bazıları yanında çocuklarını getirmiş, bazıları da anne babalarıyla gelmişti. Mutluluklarını sevdikleriyle doyasıya paylaştılar. TYB ödüllerinin maddi bir karşılığı yok ama manevi değeri yüksek. O sebeple yıllardır yazarlar ve sanatçılar, biyografilerine bu ödülleri gururla ekletiyor.

Bu sene ödüller verilirken Filistin üzerine eser veren isimler özellikle tarandı. Gelecek yıllarda bu alanda daha çok çalışma yapılmasının teşviki amacıyla birçok dalda ödül verildi.

Ödül alan arkadaşlarımız kısa konuşmalar yaparak duygu ve düşüncelerini paylaştı. Özellikle çocuklarımızın severek izlediği Rafadan Tayfa’nın yapımcısı İsmail Fidan’ın ve Anadolu İnsanı belgeselinin yapımcısı Emrah Kekili’nin konuşmaları dikkat çekiciydi. İşini aşkla yapan insanlar var olsun.

TAŞRA MI MERKEZ Mİ?

Konuşmacılardan birisi “taşra” kelimesini kullanınca, Erzurumlu bir hocamız itiraz etti. 80 yıllık bir üniversitesi olan bir şehir taşra olmaz, diyerek karşı çıktı. Merkez neresidir, taşra neresidir meselesi eski bir tartışma. Benim bu konudaki görüşüm: Kültüre merkezlik yapan ya da kültürün merkezi olan her yer merkezdir. Kültürden kopan şehirler de coğrafi olarak merkezde görünse bile taşradır. Atatürk Üniversitesi’nden çok meşhur hocalar gelmiş geçmiş. Yeniler yerlerini doldurdu mu bilmiyorum. Zaten tek başına bir üniversite, o şehri merkez yapmaya yetmez.

HABER7’YE ÖDÜL

D. Mehmet Doğan Ağabey hayattayken Haber7’yi yakından takip eder, köşe yazarlarının kültürel yazılarını TYB sitesinde yayınlatırdı. Bu seneki ödül değerlendirmelerinde Ferman Karaçam, kültür ve medeniyet eksenli yazıları sebebiyle basın dalında ödüle layık görüldü. “Seni de vururlar ey acı” gibi muazzam şiirler yazan Karaçam’ın ödülleri fazlasıyla hak ettiğini düşünenlerdenim. Allah ömrünü bereketlendirsin. Nice şiirler, nice yazılar kaleme alsın da biz de zevkle okuyalım inşallah.

Ferman Abi törene gelemediği için ödülünü Palandöken eski belediye başkanı, yakın arkadaşı Orhan Bulutlar aldı.

Ben de Dursun Gürlek’in ödülünü, hocanın isteği üzere emaneten aldım. Ödül alan bazı arkadaşlarımızın, kendilerine kısaca duygu ve düşüncelerini paylaşmak üzere uzatılan mikrofonu kaptıktan sonra konferans vermeye kalkmaları sebebiyle tören saatlerce sürebiliyor. Ben de bu hususa dikkat çekmek için, “Dursun Gürlek Hoca olsaydı, ödülü aldıktan sonra şu beyti okur, hemen kürsüden inerdi,” dedim:

“Ne senden rükû, ne benden kıyâm

Selâmün aleyküm, aleyküm selâm”

ERZURUM TÜRKÜLERİ

Program sonrasında Erzurum Türküleri dinledik. İnsanımız acısını, sevincini, hasretini hep türkülerle yansıtmış. Bütün yörelerimizin türküleri hislidir, içlidir ama “Huma Yükseklerden Seslenir” coğrafyamızın en dokunaklı, en derinlikli türküsüdür. Birçok sanatçı söylüyor ama Mükerrem Kemertaş’tan dinlemeyen, hiç dinlememiş demektir. Yine bu şehre gelip de sözleri irfan öncülerimizden Alvarlı Efe Hazretleri’ne ait olan:

“Erzurum, mülkü kilîd-i İslâm’ın” türküsünü dinlememek olmazdı. Bir şehrin ruhunu ve tarihî misyonunu ciltlerce kitapla anlatmak yerine, bir şiire sığdırılmış.

Erzurum kilidi Mülk-i İslâm’ın

Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Erzurum derbendi ehl-i imânın

Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Misafirlere türkü ziyafeti sunan isim Mehmet Çaluşurdu’du. Uzaktan baktığınızda bile bir sanat insanı olduğunu hissettiren bu güzel insan, bizi ayrı bir âleme taşıdı. Son olarak da kendi eserini seslendirdi. Güftesi de bestesi de çok hoşuma gitti:

Yaz gelsin yâr, yaz gelsin

Yâre mektup, yaz gelsin

Çık salın bir dolan yâr

Erzurum’a yaz gelsin

ERZURUM’UN VEFASI

Güzel insanların memleketi olan Erzurum’da, vatana millete kendisini adayan herkese karşı bir sevgi, saygı ve vefa var. Kültür ve medeniyetimize bir ömrünü vakfeden merhum D. Mehmet Doğan da Erzurum’da çok seviliyor. Şehrin önemli kütüphanelerinden birisine adı verilmiş. Hayattayken bu şehre defalarca gelen ve her seferinde........

© Haber7