Önce Le Point, ardından The Economist..
Her ikisi de yeni dünya düzeni temalı kapaklarında üç aşağı beş yukarı aynı isimlere yer verdi. Her ikisinde de Avrupalı liderler yoktu. Le Point Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump, Rus lider Putin ve Çin Devlet Başkanı Cinping'e yer verirken, The Economist bu isimlere Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve İsrail'in katil Başbakanı Netanyahu'yu ekledi.
Bir değişimin olduğu açık dünyada gerçekten. Batı basını itiraf etmeseydi de Türkiye, tüm meselelelerin odağında olmaya devam ediyor. Trump'ın söylemleri üzerinden Gazze'den Ukrayna-Rusya'ya dönen gündemde mesela, ABD ve Rus heyetlerinin İstanbul'da görüşme yaptığını biliyoruz. Ukrayna lideri ve Rus Dışişleri Bakanının Ankara'da ağırlandığını biliyoruz. Masadan dışlanan Avrupa'nın Türkiye'nin önemini anladığını gösteren açıklamalarını duyuyoruz. Bu gelişmelerin ışığında PKK elebaşı Öcalan'ın örgüte çağrısı ve yansımaları da değişen dünya düzeninden ayrı okunamaz elbette.
TRUMP BASKI VE TEHDİTLE İSTEDİĞİNİ ALIYOR!
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ilk günlerinde bugün Beyaz Saray'da oturan Donald Trump, Rusya karşıtı açıklamalara imza atmış, Ukrayna'ya destek verilmesi gerektiğini, Rusya'nın saldırılarına karşı durmanın önemini dile getirmişti. Aynı Trump, 10 gün içerisinde önce Ukrayna'nın kaynaklarına göz koyup Moskova'ya selam çaktı. ABD heyetini Suudi Arabistan'da Rus heyetiyle görüştürdü. Kiev'e "Ya kıymetli madenler ya da savaş" mesajını gönderdi. Nitekim istediğini de aldı. Ukrayna lideri Zelenskiy'i "Değerli madenler" anlaşmasına itmeyi başardı. Yani Rus karşıtı başlayan görüşleri, Ukrayna karşıtlığına dönmüştü..
Zelenskiy anlaşmayı kabul edince, bir kez daha Ukrayna'yı öven, Rusya'yı ise frenletmeyi amaç edinen açıklamalara imza attı. Zelenskiy'e çok saygı duyduğunu, Ukraynalıların Amerikan silahlarıyla oldukça iyi savaştığını söyledi. Zelenskiy'e yönelik diktatör söyleminden de geri adım atarak Biden taklidine başvurdu. "Ben öyle bir şey mi demişim" dedi. Her ne kadar basın toplantısında ikili........
© Haber7
