Haftanın son iş gününde haber kaynaklarını tararken Jerusalem Post'ta bir analiz dikkatimi çekti. Kapak fotoğrafına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika Başkanı Trump ile birlikte yer aldığı bir görsel koyulmuştu. Yazının içeriğine ise Amerika'nın "Özgürlükler ülkesi" imajına Trump'ın verdiği zarar bahis edilmişti.

TRUMP’IN TAVIRLARI KAFA KARIŞTIRIYORDU

Amerika Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in katil başbakanı Binyamin Netanyahu ile nasıl bir ilişki kurduğu hep akıllarda soru işareti oldu. Başkan seçildikten sonra kendisini arayıp "İlk arayan ben miyim?" diye soran Netanyahu'yu, "Benden önce de Biden'ı ilk arayan sendin" diye bozmuştu o dönem çıkan haberlere göre. Daha önce de Netanyahu'ya güvenmediğini söyleyip duruyordu basına.

Sonra ise evinde ağırladığını, otururken hizmetçisi gibi koltuğunu çektiğini, kabinesini de silme siyonistlerden oluşturduğunu gördük Trump’ın.

Bu adam Netanyahu'yu seviyor muydu? Sevmiyor muydu?

Süreç devam ettikçe, İsrail'e sağlanan koşulsuz destek, Gazze'ye yönelik akıl dışı planlar yine soykırıma destek noktasında Amerika'da Biden dönemine göre hiçbir değişimin olmayacağını gösteriyordu bizlere. Peki Trump, tüm bunlara rağmen Netanyahu ile iyi miydi?

TRUMP-NETANYAHU KAVGASI NE ZAMAN BAŞLADI?

Belki de ikili arasındaki kırılmanın en ciddi boyutunu Netanyahu'nun yanında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sarf ettiği sözler gösterdi bizlere. Kameralar önünde "Sen de biraz makul ol" uyarısı, güç sarhoşluğuyla sağa sola saldıran, çocuk-

© Haber7