Raşit Küçük Hoca ile hayat hikayesini konuştuk - 19
Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli ilim insanlarımızdan Prof. Dr. Raşit Küçük Hoca, Hadis konusu başta olmak üzere çok yönlü bir alim olarak birçok alana damgasını vurmuş, mebzul miktarda insan yetiştirmiştir.
Bugün ülkemizi yöneten en üst düzeydeki şahısların gerek yetişmesinde, gerekse onlara danışmanlık yaparak yönetme başarılarında önemli pay sahibidir. Hocanın hayat hikayesine dair kendisi ile yaptığımız konuşmalarımızı yani hayat hikayesini burada her pazar sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Hoca ile yaptığımız bu konuşmalarımızı, “Raşit Küçük, Hatırımda Kalanlar” adı ile Hayat Yayınları kitap olarak yayımladı.
Yine bu fakir kardeşiniz Hoca’nın panel, makale ve bilimsel yazılarını toparlamaya çalıştım, o da Hayat Yayınlarından kitap olarak çıktı.
İnşallah bu vesile ile kitaplar gündeme gelir ve umuyor, diliyoruz ki, Hocamızın;
Türkiye’nin en ücra köylerinden birinden başlayan, başarılarla dolu hayat hikayesi genç nesillerimize yol gösterici olsun.
YURT HAYATIM BAŞLIYOR
FK: Hocam oldukça ilgi çekici ve ilklerle dolu bir geçmişiniz varmış.
RK: Bilemiyorum, tabi ilgi çekici midir , ama yaşadıklarım bunlar.
FK: Sanıyorum Bundan sonrası daha da önemli olaylara kapı aralayacak, çünkü henüz çok gençsiniz.
RK: Evet, elbette. İlkokulu bitirip çocuk yaşta ayrılmıştım köyden. Dedemin evinde bile bir kere yatmış değilken, yurda gittim. Başlangıçta alışmak çok zor oldu. Bir de bizim zamanımızda, Cumartesi’leri yarım gün ders olurdu, tatil de bir buçuk gün.
Babam rahmetli “Oğlum gelmeyin, eziyete değmez iki üç gün için” derdi. Bayram tatilleri falan da gitmeye değmez. Senenin içinde köye gittiğimi hiç hatırlamam. Ancak tatilde giderdik.
E özlemini duyardık tabi doğrusu annemizin babamızın.
Yurt müdürümüz vardı Burdurlu, insanî yönü çok iyi, gerçekten değerli bir insan, bir Hocazade. Sesi mükemmel, hafızlığı mükemmel fakat Allah’ı şaşırmış, yani içkiye düşkün, ailesini perişan etmiş bir insandı. Bu sebeplerden, su-i istimaller, yolsuzluklar sonucunda uzunca bir süre de hapiste yatmak zorunda kaldı. Allah taksiratını affetsin diyorum hep, çünkü bizlere karşı çok iyi, çok insanî, dediğim gibi beyefendi biriydi. Asil bir ailenin çocuğu ama... Böyle bir ailenin........
© Haber7
