Hicret olmasaydı neler olurdu?
Bir hafta önce emsalsiz bir tarihi olayın 1447. yılına girdik.
Yani, Mekke’den Medine’ye hicret üzerinden 1447 yıl geçmiş.
Vahyin ilk geldiğinden bugüne ise, yaklaşık on beş asır.
Bir an için, günlük uğraşılarımızdan sıyrılıp geriye gidelim ve şöyle bir soru soralım kendimize:
Yaratanımız (cc) kuluna, Resulüne, yani Peygamberimize (as) hicret emri vermemiş olsaydı, Müslümanlar Mekke’de mücadelelerine devam etselerdi, her şeye rağmen direnselerdi neler olurdu?
Birinci ihtimal: Müşrikler Müslümanları sindirir, susturur ve yeni bir oluşuma izin vermez, ezer geçerlerdi.
Oysa, yaratmak, hayat vermek ve öldürüp diriltmek yalnız kendisine mahsus olan Kudret, adı esenlik ve barış olan İslam dininin yaşanmasını murat ettiği için buna izin vermedi.
İkinci ihtimal: Zayıf bir ihtimal de olsa, Müslümanlar galip gelirdi, fakat bu durumda eski çürümüş, lâdini, ahlaksız ve adaletsiz toplumsal yapı ve kurumları ehlileştirip sadeleştirmek, hem daha fazla zaman alır ve hem de arı duru bir İslami oluşum ortaya konamazdı.
O kadar çürümüş bir yapı içinden, çirkinliğin cehaletin; içkinin, kumarın, zinanın, ırkçılığın, hukuksuzluğun, kendi bebeklerini canlı canlı gömen bir zulmün içinden sağlıklı bir toplumsal yapı çok zor çıkarılırdı.
Ciddi bir kaos yaşanırdı.
Bugün, yaklaşık on beş asır sonra bize ulaşan berrak bir sosyal doku, bu kadar sade ve anlaşılır olamazdı.
Ayrıca insan karakteri örselenir, müşrikler karşısında zayıf ve azınlık kalır, zedelenir ve İslam’ın; “Müslüman, İslam’ı öyle canlı ve diri yaşa ki seni öldürmeğe gelen, sen de dirilsin” anlayışı olan o özgün ve özgür karakter ortaya çıkamazdı.
“Yetim Gülerse Dünya Güler” saflığının ve güzelliğinin yaşanması çok zor olurdu ve zaman alırdı
Dünya hayatını bir imtihan gezegeni yapmayı ve haklıyı haksızdan, adaleti zulümden ayırmayı dilediği yani, siyahın beyazdan net olarak ayrılmasını, anlaşılmasını murat ettiği için, anlaşılan o ki, Yüce Kudret buna da izin vermedi.
Üçüncü İhtimal: Mekke’de, bir tarafta zengin, güçlü, putperest ve cahil, kaba bir toplum, diğer tarafta fakir, sayıca çok az, zayıf ve diğerlerine oranla daha genç ama bilgili, düşünen, zarif bir toplum var. Mekke’de kalınsaydı sayıca az olan ama Hakkı, hakikati, adaleti, merhameti ve haklının........
© Haber7
