Kitleleri aynı gaye ve hedef uğruna birleştirme veya ayrıştırma aparatı olarak futbol, endüstriyelleşen yapısıyla artık sadece bir spor dalı değil. Sahadaki futbolcu sayısından çok arka planda aktörü olan bir yapıya doğru ilerliyor. Sermaye gruplarının şirketleştirdiği, mafyanın gölgesinde gezdiği, bahis/kumar sektörünün girdabına çekmeye çalıştığı futbolla ilgili sıklıkla ilişkilendirilen bir diğer kurum ise siyaset.

“Futbola siyaset karışmasın” argümanı pek meşhurdur. Genellikle futbol kulüplerinde veya futbolun idari yapısında söz sahibi olmuş oligarşik yapıların uzantılarından duyarız bu sözü. Siyaset futbola karışırsa çarka çomak sokulur çünkü.

Mesela, yıllarca karpuz tarlası gibi zeminlerde Afrika standartlarındaki stadyumlarda oynanan müsabakaların, Avrupai standartlara yükseltilen devasa futbol komplekslerine taşıyan AK Parti iktidarı hep bu gerekçeyle eleştirildi. Tribün olaylarını bitirmek üzere kanun çıkarılmasına, bu argümanla karşı çıkıldı. Ülkemiz futbolunu yüksek standartlara çıkarmak için hassas “altyapı” dokunuşları yapan ve sadece müspet anlamda futbola yaklaşan hükümete belirli çevreler hep kara çaldı. Öyle ki, Gezi kalkışmasında birçok takımın taraftar grupları eş zamanlı olarak Taksim’e yığıldı.

Bu sebeple futbol-siyaset ilişkisi zihinlere hep olumsuz olarak kodlandı.

Futbolun siyasete karışma-karışmama tartışmaları bir kenara, siyasetin futbola “çökme” girişiminin inanılmaz örneğine şahit oluyoruz bugünlerde.

“Futbol siyasete karışmasın” diye slogan atan güdümlü yorumcuları, medya kuruluşlarını, sivil toplum kuruluşlarını bu gündemde pek göremiyoruz fakat başkent Ankara’da CHP siyasetinin futbola yaklaşımının hoyrat bir örneği yaşanıyor.

Başrolde; 2024 yerel seçimlerinde Etimesgut Belediyesi’nin yönetimini ele geçiren CHP’li tiyatrocu Erdal Beşikçioğlu ile Etimesgut Belediyespor var.

Etimesgut Belediyespor, profesyonel........

© Haber7