Sanatsız sanatçılar
Yerleşik düzenin halklara renkli illüzyon uyguladığı cephesi “kültür emperyalizmi” olarak öne çıkarken, bu ahtapotun Türkiye’deki uzantılarına hiç değinilmezdi..
Bunlar ülkenin en az emekle, en az bilgiyle, en fazla maddi ve manevi kazanç elde eden kesimi olarak öne çıkıyordu..
Hangi vasıflarıyla ekran karşısına çıkarılıp “ünlü” yapıldıkları bilinmiyordu..
Açıklanmıyordu..
Sorgulanmıyor, sorgulatılmıyordu.
Hangi zümrenin tekelindeki ajanslarda parlatıldıkları.. Ekranlara yerleştirildikleri.. Topluma rol model yapıldıkları tartışma konusu olmuyordu..
En lüks hayatı onlar yaşıyor.. Moda ikonu onlar oluyor.. Hatta sanatsal birçok alanda ülkemizi onlar “temsil” ediyordu..
Ne çarpık ilişkileri.. Ne düzensiz hayatları.. Ne alkol ve uyuşturucu bağımlılıkları.. Ne de galiz küfürleri yadırganmıyor, yadırganması istenmiyordu..
Şarkı yapılacaksa onlar söylüyor.. Tiyatro yapılacaksa onlar oynuyor.. Film çekilecekse onlar kamera karşısına geçiyordu..
Sektördeki her yapımları birbirinin kopyası veya farklı ülkeden bir yapımın tıpatıp aynısı olsa bile ülkenin “en orijinal” sanatçıları onlardı.. Zihinler öyle kodlanmalıydı..
Dünya çapında ne bir komedyen, ne bir şarkıcı, ne bir tiyatrocu, ne bir şair çıkarabilmişlerdi.. Ama “sanat” denildiği zaman onlar........
© Haber7
