BM’nin acziyetine karşı kararlılık konvoyu Gazze yolunda
Birleşmiş Milletler, kutlamaya hazırlandığı 80. yılında tarihin en ağır sınavıyla karşı karşıya.
BM, bu yıl yoksulluktan iklim adaletine, dijital dönüşümden yerel yönetimlerin rolüne, barıştan kalkınmaya birçok temada etkinlikler düzenlemeye hazırlanıyor. Oysa en temel adalet ve vicdan sınavı tüm gerçekliğiyle Gazze’de veriliyor.
Tüm dünyanın gözleri önünde işlenen İsrail soykırımı, yalnızca Filistin halkını değil, insanlığın ortak vicdanını da kuşatma altına alıyor.
Çocukların, kadınların, yaşlıların açlıkla ve bombalarla yok edildiği bu trajedi, Birleşmiş Milletlerin kuruluş idealleriyle bugünkü işlevsizliği arasındaki derin uçurumu gözler önüne seriyor.
BM’nin bugüne kadarki tavrı, “barışı koruyan bir aktör”den çok, büyük güçlerin çıkarlarına hapsolmuş bir yapı görüntüsü veriyor.
Tüm acımasızlığıyla devam eden soykırımın ortasında BM, açlıktan ölen çocuklar, yetersiz beslenen hamile kadınlar ve hayat mücadelesi veren masum insanlar için insani yardım koridorları dahi açamıyor.
Hiçbir kural ve hukuk tanımayan saldırgan İsrail, hastane, okul demeden Gazze’yi enkaza çeviriyor. BM’nin binaları dahi vuruluyor, UNRWA (BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu) başta olmak üzere tüm kurumları hedef alınarak 300’ün üzerinde personeli katlediliyor. 80 yaşına giren BM, tüm bu ağır tabloya karşı yalnızca kınamalarla yetiniyor.
Kendi bünyesindeki çalışanların ölümüne seyirci kalmak, uluslararası hukuk ihlallerini sözlü kınamalarla geçiştirmek hakikatle bağdaşmayan bir tavırdır. Bu yürekleri yakan acziyet, BM’yi hızla “dünyanın en büyük tiyatrosu”na dönüştürüyor. Sahnede etkileyici nutuklar atılırken, perde arkasında suskunluk ve tüm acımasızlığıyla süren ölümler devam ediyor.
Bugün Gazze’de çoğunluğu çocuk ve kadın 65 bine yakın masum insan hayattan koparıldı. Kıtlığın giderek büyüdüğü Gazze’de 164 bine yakın Filistinli yaralanırken, 141’i çocuk 404 kişi açlıktan öldü ve tablo ağırlaşarak devam ediyor.
Açlıktan iskelete dönen çocukların, evlatlarına yiyecek bulmak için çırpınan annelerin, hayata tutunmaya çalışan masumların acımasızca öldürüldüğü bir dünyada en büyük uluslararası örgüt, söylemlerin ötesine geçen bir eylem ortaya koyamıyor.
Oysa en azından bu yıl BM, insani yardımların engelsizce ulaşması için tüm ülkelerin katılımıyla ortak bir irade ortaya koyabilmelidir.
80 yıllık mazisinden aldığı güçle yalnızca açıklamalar ve kınamalar değil, gerçek bir seferberlik gösterebilmelidir.
İNSANLIĞIN VİCDAN GEMİLERİ İSRAİL SOYKIRIMINA MEYDAN OKUYOR
BM’nin bu işlevsizliğine karşın halkların ortak iradesinden doğan Küresel Sumud Konvoyu ise İsrail’in çirkin saldırılarına rağmen Gazze’ye doğru kararlılıkla ilerliyor.
Soykırım karşısında ABD vetolarının gölgesinde felç olmuş bir yapının yerine, sivil irade harekete geçiyor.
Gazze’ye insani yardım ulaştırma çabaları, yıllardır denizde bir vicdan sınavı olarak sürüyor. 2010 yılında İsrail’in acımasız saldırısı sonucu 10 şehidin verildiği Mavi Marmara’dan gönüllülerin sınır dışı edildiği Madleen Gemisine kadar Gazze’ye umut götürme çabaları, ne yazık ki şiddetle bastırıldı. Ancak........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein