Son haftalarda Trump’ın tarife politikalarının yarattığı belirsizlikle altına yönelik güvenli liman talebi arttı. Yine ABD’nin beklenti altı gelen enflasyon rakamlarının etkisi ile daha fazla faiz indirim beklentileri de gündeme gelince altın geçen haftayı tarihi rekorlarını yenileyerek oldukça yüksek seviyelerden kapattı. Bu hafta altın için iki nedenle oldukça kritik bir haftaydı. İlk olarak hafta başında Trump ile Putin görüşmesi altın fiyatları açısından yakından takip ettiğimiz bir gelişmeydi. Olur da bu toplantıdan barışın yakın zamanda sağlanacağına dair bir haber gelirse altın fiyatlarını düşüren önemli bir etken olacaktı. Fakat öyle olmadı. Putin 30 günlük ateşkes için kısmi bir taviz vererek, sadece enerji altyapısına dair ateşkese evet dedi.

Bundan sonra da ABD ve Rusya bir Orta Doğu ülkesinde barış müzakereleri için bir araya gelecekler. Rusya müzakere masasında Ukrayna’nın olmasını istemiyor, ABD ise bunu henüz kabul etmiş değil. Bu kadarla kalsa iyi. Gelen haber akışlarına göre Rusya kalıcı barış için ele geçirdiği tüm toprakları istemekle kalmıyor aynı zamanda Ukrayna’nın kalan kısmında da siyasi yönetim talep ediyor. Sözün özü henüz Rusya’nın ağzından barış için isteklerini duyamasak da, Rusya’nın yenilir yurtulur olmayan istekleri olduğu da kulislerde dillendiriliyor. Ezcümle Pazartesi günü yeniden anladık ki, kalıcı barış konusundan zorlu müzakereler bizi bekliyor olacak, ufukta bir çırpıda gelecek barış söz konusu değil. Hal böyle olunca ons altın barışa dair güçlü olmayan umutlarla hafta başında 3045 dolar civarına kadar yükseldi.

Bu hafta altın için belki de en önemli olay FED’in Mart ayı faiz kararıydı. En sonda söyleceğimi en başta söyleyeyim, bu hafta gerek projeksiyonlar gerekse Powell’ın konuşması açısından temkinli güvercin bir FED gördük. Peki FED hangi gerekçelerle güvercindi? İlk olarak

© Haber7