ABD Kongresi’ne Karşı TBMM’nin Kararı
Gazze Kasabı Netanyahu, Onur konuğu olarak ağırlandığı ABD Kongresi’ndeki hezeyanlarla dolu konuşması, senatörler tarafından 59’u ayakta olmak üzere toplam 78 defa çılgınlar gibi alkışlandı. Sadece salona ilk girişteki şakşakçı alkışları 3 dakika 40 saniye sürdü. 7 Ekim olayını 1941 Pearl Harbor ve 2001 İkiz Kule saldırılarına benzeten Netanyahu, ABD Başkan Joe Biden’a Gazze saldırılarında İsrail’e verdiği destek ve “gururlu bir siyonist” olduğunu söylemesinden ötürü teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Yaklaşık bir saat süren konuşmasının satır aralarında, bazı istisnalar dışında Refah’ta sivillere asla bir zarar vermedikleri palavrasını sıktığı anlarda bile emri altındaki terör askerleri, Gazze Şeridi’nde 5 sivil Filistinliyi katletmekle meşguldü.
Yaklaşık 40 bin insanı öldürdüğü Gazze’deki savaşı medeniyet ve barbarlık arasında yapılan savaş olarak tanımlayan Netanyahu’nun, kürsüye çıktığı ilk andan itibaren her cümlesi alkışlarla kesilirken, Kongre’nin dışında da vicdan sahibi, soykırım karşıtı binlerce Amerikalı, çağımızın bu en pervasız katilini polisin sert müdahaleleri altında protesto ediyor, soykırıma böylesine çanak tutan ülkelerinin bayrağını gönderden indirip yakıyordu. Bu insanlar, içerideki Barbar’ın kendileri hakkındaki “İran’ın kullanışlı aparatları” şeklindeki iftirasına da onun necis maketini yakarak karşılık veriyordu. Meclis içinden en anlamlı karşı duruş, Kongre’nin Müslüman kadın üyesi Rashida Tlaib’ten gelecekti. Tlaib, boynuna Filistin kefiyesi dolamış hâlde “Soykırım Suçlusu” yazılı dövizi Netanyahu’nun görebileceği şekilde tutuyordu.
Amerikan Kongre’sindeki bu skandal ağırlama merasimine ülkemizden haklı tepkiler gecikmedi. İlk tepkiler devletin tepesindendi. Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, Netanyahu’nun ABD’de gördüğü teveccühü endişe verici buluyordu: Gazze’de soykırım yapmak suçundan Uluslararası Adalet Divanı önünde sanık bir yöneticinin ABD Kongresi’nde gördüğü utandırıcı teveccüh, insani değerler, uluslararası hukuk ve demokrasinin geleceği bakımından endişe vericidir. Meclis başkanı Numan Kurtulmuş, tepkisini daha sert bir tondan ortaya koyuyordu: Uluslararası mahkemelerde yargılanan bir katliamcıyı, insan hakları, demokrasi, adalet namına insanlığın ne kadar kazanımı varsa tümünü ayaklar altına alarak “ayakta alkışlayan” topluluk, bu katliamın ortakları olarak insanlığın hafızasına kazınmıştır. Yazıklar olsun size!
Bunlar devletin en tepesinden, resmî ağızlardan duyulan tepkilerdi. Sosyal medyanın her mecrasında, insaf ve vicdan sahibi sayısız insan benzer tepkileri klavyelerde tuşladı. Tepkilerin asıl hedefi, döktüğü kanları tane tane gururla anlatan, her sözü bir yalan ve iftira barındıran Netanyahu’dan çok, onu onur konuğu gibi bir paye ile davet etme skandalına imza atan ABD Kongresi idi. Sosyal medya kullanıcılarından bazılarının, belki misilleme olsun diye ortaya attığı, en anlamlı önerilerden birisi,........
© Haber Vakti
visit website