menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

3 Mart

7 0
04.03.2025

Hilafetin ilgası ve İslâm ümmetinin dağılmışlığı:

101 yıl önce, 3 Mart 1924’te, Mustafa Kamal başkanlığındaki CHP rejimi tarafından İslam ümmetinin son kalesi olan Hilafet makamı kaldırıldı.

Bu olay, yalnızca Osmanlı Devleti’nin bir kurumunu sona erdirmekle kalmadı, aynı zamanda İslam ümmetinin ortak siyasi ve şer'i birliğini de tamamen yok etti. Hilafetin ilgâsı, ümmetin dağılmasının ve bugünkü zillet halinin temel nedenlerinden biri oldu.

Bugün yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerin yani içinde bulunduğumuz zilletin asıl sebebi; İslam toplumlarının birliğinin kaybolmasıdır

Hilafetin önemi ve birlik ruhu

Hilafet, İslam ümmetinin yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda birliğini ve dirliğini sağlayan bir manevi otoriteydi. Müslümanlar, farklı coğrafyalarda bulunsalar da hilafet çatısı altında ortak bir siyaset, hukuk ve ekonomik sistem içerisinde birleşiyorlardı. Hilafet, ümmetin maslahatlarını koruyor, dış tehditlere karşı ortak bir savunma mekanizması oluşturuyordu. Dahası, Müslüman beldelerde adaletin ve hukukun üstünlüğünü sağlamak gibi bir misyon taşıyordu.

Osmanlı hilafetinin son dönemleri zayıf ve eleştiriye açık olsa da, varlığı bile İslam ümmetine bir güven kaynağıydı. Ancak bu çatı kaldırıldığında, İslam toplumları başsız, yalnız ve savunmasız kaldı. O günden sonra Batı, İslam coğrafyasını parçalara böldü, suni sınırlar çizdi ve kukla yönetimler oluşturdu. Ümmetin birliği dağıldıkça, İslam dünyası emperyalizmin ve sömürgeciliğin esiri oldu.

Hilafetin kaldırılmasının sonuçları: Zillet ve bölünmüşlük

Hilafetin kaldırılmasıyla birlikte Müslümanlar, parçalanmış milletler haline........

© Haber Vakti