Amerika'nın ayak bastığı yerde huzur değil, yalnızca kaos büyür!
ABD, dünyayı yalnızca kendi çıkar çizgisine göre dizayn etmeye çalışan en büyük emperyal güçtür. Bu çizgiye uymayan her ülkeyi ya darbeyle, ya ambargoyla, ya da sokak kalkışmalarıyla boyun eğdirmeye çalışıyor. Latin Amerika’da onlarca ülkeyi yıkan bu düzen, Türkiye’ye de yıllarca cuntacılar eliyle dayatıldı. Ancak Türkiye’nin akıbeti, Venezuela’nın, Irak’ın ya da Libya’nın akıbetine benzemedi. Çünkü bu milletin iradesi, feraseti ve köklü devlet aklı her defasında emperyal tuzakları boşa çıkardı.
Değerli Kardeşlerim,
Dünya haritasına şöyle bir bakın…
Nerede petrol varsa, nerede altın varsa, nerede stratejik bir boğaz, önemli bir geçit, kritik bir coğrafya varsa; orada mutlaka ABD’nin kara gölgesi dolaşır.
Bu gölge öyle bir gölge ki; kimi zaman demokrasi maskesiyle gelir, kimi zaman insan hakları diyerek vurur, kimi zaman özgürlük söylemiyle ülkeleri esir alır. Ama gittiği hiçbir yere huzur ve refah götürmemiştir.
Bugün Venezuela’da yaşanan gerilimin de, Kolombiya’nın onlarca yıl süren kanlı savaşının da, Irak’ın yıkımının da, Libya’nın paramparça edilmesinin de merkezinde hep aynı akıl vardır: Emperyal Amerikan aklı!
ABD’nin “Benim Dediğimi Yapmazsan Yaşamana İzin Vermem” Doktrini
Amerika, yumuşak yüzüyle konuşur ama arka cebinde üç silah taşır:
· Ambargo,
· Darbe,
· İç karışıklık,
Bir ülke ABD’nin çizgisinden saparsa, bu üç silah derhal sahaya sürülür. Latin Amerika halkları bu gerçeği acı bir şekilde öğrendi.
Allende’yi darbeyle devirdiler. Chávez’e kalkışma yaptırdılar. Bolivya’da darbe tezgâhladılar. Kolombiya’yı karteller bahane edilerek 20 yıl boyunca kontrol ettiler. Haiti’yi defalarca yıktılar.
Ve her defasında aynı sistem işledi: Önce kaos, sonra müdahale, en sonda........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein