menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yaratılış Manifestosu insanlığın kurtuluş reçetesidir

10 0
28.10.2024

“Yaratılış Modeli’nin Müfredata Eklenmesinin Faydaları” bildirisiyle katıldığım ve Üsküdar Üniversitesi, 24-26 Ekim 2024 tarihleri arasında "Yaratılışa Bütüncül Yaklaşım" ana temasıyla TÜBİTAK iş birliğiyle düzenlenen “VIII. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi” sona erdi.

5 ülkeden 100’ün üzerinde katılımcı bilim adamının olduğu, 3 gün süren kongrede İbni Sina Oditoryumu ve Emir Nebi 3 Salonu’nda eşzamanlı 24 oturumda 84 sunum gerçekleştirildi.

Kongre sonunda “Sonuç Bildirgesi” ve “Yaratılış Manifestosu” yayınlandı. Ayrıca “Yaratılış Manifestosu” https://uskudar.edu.tr/manifesto/yaratilis-manifestosu.html​​​​​​​ adresinden imzaya açıldı. İmzalamaya davet ediyorum.

Gerek İslam alemi gerekse insanlığın içine düştüğü buhrandan kurtuluş reçetesi niteliğindeki Bildirge Sonucu ve Manifesto tam metin halinde aşağıdadır.

VIII. ULUSLARARASI BİLİMLER IŞIĞINDA YARATILIŞ KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ

Kongremizden bir gün önce Kahramankazan’da ülke savunma sanayimizin gözbebeği TUSAŞ’a yapılan müessif saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kongre esnasında pek çok konuşmacının da ifade ettiği gibi özellikle Filistin ve Lübnan’da insanlık dışı, zalimce, savaş hukukuna uymayan, sivil, çocuk ve masumların katledildiği bir soykırım yaşanmaktadır. Bu elim hadiselerde vefat edenlere rahmet diliyor, sebep olan Siyonist çete ve destekçilerini lânetliyoruz. Bu konudaki insanlık dışı uygulamaların bir an evvel durdurulmasını; diplomatik yolların hızla işletilmesini insanlık adına vicdanların sessiz kalmamasını arzu ediyoruz.

İlk olarak Harran ve Üsküdar Üniversiteleri tarafından ortaklaşa 2017 yılında Şanlıurfa’da gerçekleştirilen Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’nin ikincisi 2018 yılında Atatürk Üniversitesi’nde, üçüncüsü 2019 yılında Iğdır Üniversitesi’nde, dördüncü ve beşincisi 2020-2021 yıllarında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde, altıncısı 2022 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde, yedincisi 2023 yılında Bitlis Eren Üniversitesi’nde ve sekizincisi 2024 yılında Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde yapılmıştır.

Üç gün devam eden 8. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’nde; Moleküler Biyoloji, Genetik, Biyokimya, Fizik, Bilgisayar ve Makine Mühendisliği, Matematik, Astrofizik, Sosyoloji, Dinler Tarihi, Sanat Tarihi, Uluslararası İlişkiler, Temel İslâm Bilimleri, Biyoloji, Jeoloji, Felsefe, Tıp, Ziraat, Eczacılık, Edebiyat, Antropoloji, Eğitim, Psikoloji gibi bilim alanlarında bildiriler sunulmuştur.

Bu yaratılış kongrelerinin esas amacı; alanında ihtisas sahibi bilim insanlarının sundukları bildirilerle Allah’ın kudret sıfatının eseri ve ilimlerin konusu olan kâinat kitabının, yaratılış bakış açısıyla okunup yorumlanmasıdır. Böylece bilim camiasının düşünce ufkuna katkı sağlamak, evrim görüşünün ideolojik düşüncelere alet edilmesinin önüne geçmek, bilimsel verilerle millî ve manevî değerlerimizi güçlendirmektir.

Önceki kongrelerin sonuç bildirgeleri teyid edilerek aşağıdaki tespitler yapılmış ve kararlar alınmıştır:

1. İslâm dini bilimle çatışmaz. “Din ayrı, bilim ayrıdır” düşüncesi materyalist felsefenin ürünüdür. Bilimle din, akılla vahiy arasındaki çatışma, İslâm medeniyetine ait değildir. Çünkü bilimlerin konusu, Allah’ın kudret sıfatının eseri olan kâinat kitabıdır. Kur’an-ı Kerim ise Allah’ın kelâmıdır ve kâinat kitabının tefsiridir. Bunlar arasında çelişki ve çatışma olamaz. Çünkü her iki kitap da Allah’ın kitabıdır. Çok sayıda ayet ve hadislerden anlaşıldığı üzere, İslâm dini; ilme ve bilim insanına büyük önem vermektedir.

2. Bilim dünyası yaklaşık 200 yıldır materyalist felsefenin tesiri altındadır. Materyalist felsefe; bilimsel verilere bütüncül bakmamaktadır. Kâinattaki bütün varlıkları tesadüf, sebepler ve tabiatın eseri olarak görmekte ve sadece laboratuvara giren maddeleri bilimsel veri olarak kabul etmektedir. Bu felsefî görüşte; insanın ruhu, duygu ve düşünceleri dikkate alınmamaktadır. Hâlbuki kâinatın ve insanın yaratılışını anlamada sadece fen bilimleri yeterli değildir. Bunun için bütüncül düşünceye ihtiyaç vardır. Yani maddenin yanında mananın da dikkate alınarak bilimin metotları çerçevesinde yaratılış hakikatinin değerlendirilmesi gerekir.

3. Bilim, Allah’ın kâinattaki sanat eserlerini inceler. Günümüz bilim camiasında genellikle kâinattan elde edilen bilgilerin takdiminde yaratıcı gizlenmekte; sebepler doğrudan işi yapan fâil olarak sunulmaktadır. Yaratılış kongrelerinde bilimsel verilerin bütüncül değerlendirilmesine ihtiyaç olduğu; fiilde fâilin, sanatta sanatkârın, eserde ustanın nazara verilmesinin zarureti dile getirilmiştir.

4. Yaratılış külli ve umumidir. Canlı, cansız bütün varlıkların ortaya çıkışı ile ilgili bilimsel veriler, Allah’ın her türlü yaratmaya kâdir olduğunu göstermektedir. Yaratıcı; bir varlığı belli süreçler içinde yarattığı gibi, bir anda sebepsiz olarak da yaratabilir. Sebepler çerçevesinde yaratılış; Allah’ın isimlerinin tecellisi, hikmetinin gereğidir.

5. Evrim ve yaratılış konusunda bir kavram kargaşası ve bilgi kirliliği vardır. Herkesin evrimden anladığı ve kastettiği farklıdır. Evrim; farklı anlama gelen otuza yakın terimle ortaya konulan bir kavramdır. Bunlardan bir kısmı değişimi, başkalaşmayı ve farklılaşmayı ifade etmektedir. Bunlar teori değil, birer kanundur. Bir türden başka bir türün tesadüfen veya kendiliğinden meydana geldiğini ifade eden evolüsyon ise herhangi bir delile dayanmayan felsefî bir görüştür. Bu bakımdan evrim ile ilgili terminolojinin doğru anlaşılması gerekir.

6. Eğitimin bütün safhalarında eğitim materyalleri ve kitaplar; madde ve manayı birlikte ele alan bütüncül bakış açısı, dil ve üslubuyla hazırlanmalıdır. Eğitim materyalleri ve ders kitaplarında kâinattaki bütün varlıkların; sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi bir Yaratıcı’nın eseri olduğu vurgulanmalıdır. Böylece atomdan galaksilere kadar hiçbir şeyde gayesizliğin ve hikmetsizliğin olmadığı anlaşılacaktır. Bu da akılların aydınlatılmasına, vicdanların tatmin edilmesine ve kalplerin de nurlandırılmasına vesile olacaktır. Bu tür eğitim alan bir genç; bütün varlıklar gibi kendisinin de başıboş olmadığını, bir yaratıcısının bulunduğunu bilecek; bütün nimetleri O’nun gönderdiğini anlayacak, kendisinin sahipsiz olmadığının bilincine vararak, her türlü sıkıntı ve üzüntüsünde yanında olan ve her şeye sözü geçen bir İlâha sığınmanın mutluluğunu yaşayacaktır. Gençlerimizi taassuptan ve inançsızlığa sürükleyen şüphelerden kurtarmanın yolu, bütüncül bakış açısıyla yapılan bir eğitime bağlıdır. Kâinattaki varlıkların yapılarını ve mükemmelliklerini ortaya koyan kitap, makale ve belgesellerde bilim dili olarak bütüncül bakışa uygun ve kültür değerlerimizle uyumlu tevhidi bir dil........

© Haber Vakti


Get it on Google Play