İklimciler, fıtrata meydan mı okuyorlar!
Fransa, İspanya, Portekiz’de neler olduğunu biliyorsunuz. Bir anda elektrikler gitti, hayat durdu, yağmalar başladı ve sonuçta ülkede OHAL ilan edildi.
Şimdi tartışıyorlar; bir siber saldırı mı oldu, güneşte patlama mı oldu, bir sistem hatası mı, yapay zeka sorunu mu, iklime dayalı havada meydana gelen bir elektromanyetik fırtına sonucu mu oldu, yoksa alçak irtifa uydularından ya da denizden, HAARP teknolojisine sahip gemilerden RF saldırısı mı oldu. Hepsi mümkün. İşin kötü yanı, neden, nasıl, niçin olduğunu bilemeyeceğiniz bir sorunla karşı karşıyasınız.
Yarın aynı durum Türkiye’de de olabilir. Türkiye’de bütün trafolara akıllı sistemler takıldığını biliyor musunuz. Bakın bir gece ansızın ülkenin tamamında ya da bir bölgesinde, bir mahallesinde elektrikler kesilebilir. Bunun için TEK TIK yeter. Sizin Milli Data Merkeziniz yok, Milli Siber güvenlik sisteminiz yok, Milli İşletim Sisteminiz yok, Chip de üretmiyorsunuz, gömülü yazımlar da hazır geliyor, hele Nano Chip’le üretilmiş Kuantum bilgisayarlarla, bütün sistemlerinize doğrudan giriş yapılabiliyor, bir saldırı olduğunda ne yapacak, nereye sığınacaksınız? Akıllı evleriniz ve akıllı işyerlerinizdeki akıllı santrallerle, eviniz, işyeriniz apartmanınız, WiFi, RF’’le TEK TIK ile havaya uçurulabilir. Siz de Nesnelerarası ileşim’in NESNE’si durumuna getiriliyorsunuz zaten, BİOHACKERler sizi de Hack’leyebilirler. O akıllı, elektrikli otomobillerinizle övünmeyi bırakın da, onları kapalı otoparklardan çıkartın. Onlar da bomba gibi patlatılabilir, evinizi başınıza yakabilirler. Zaten o otonom sistemler, sizi takip eden ajan, istediklerinde size suikast de düzenleyebilirler. Siber ajanınızı kadroya aldığınızın farkında değilsiniz sanırım. Ülke HW, SW, bilgi çöplüğü’ne dönüştürüldü. “SIFIR ATIK” mı demiştiniz!?. J L
Kendi haç’ını sırtında taşıyan adam’a döndürdüler, insanları.. Yiyip içtikleriniz de öyle değil mi. Evinizdeki, cebimizdeki iletimin sistemleri, hele de 5G rezaleti de öyle değil mi? Tek sorun Chemtrails değil. Zirai zehirler, fenni gübreler, Gıda boyaları, koruyucular, onların ambalajları, tatlandırıcılar, kıyam artırıcılar dediğiniz bir çok şey “Masanızdaki Chemitrails” ne oluyor?. Havadan püskürttüklerinin parasını verdiğiniz vergilerden alıyorlar da, sofradakilerin parasını siz ödemiyor musunuz? Hele o geni ile oynanmış, fıtratı bozulmuş gıdalar. Ülke topraklarını koruma konusunda savunma sanayiindeki başarılardan söz ediyorlar da, be kardeşim, beynimiz, kalbimiz, midemiz, evimiz işgal altında. Çocuklarımızı çalıyorlar ve kanını emiyorlar, intihara sevk ediyorlar, Fuhuş pazarında sermaye yapıyorlar, uyuşturucuya alıştırıp, biyonik robota dönüştürüyorlar, kumar üzerinden ellerindeki avuçlarındakileri alıyorlar, siz işgal edileceğiz korkusu ile yaşıyorsunuz. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı çaldılar, zehirlediler.. Huuu!, sesim geliyor mu? Doğal, organik yalanlarıyla da sizi aldatıyorlar aslında. Yaban domuzu da organik. O da doğal, zaten “hayvanları öldürüp, ekinleri talan ettikten sonra” geri kalanlara, böcek ya da SIFIR ATIK yalanı ile kendi biyolojik atığınızı yedirecekler, o da ölecek 7,5 milyar insandan biri değilseniz. Satanist, Pedefolik Siyonistler, size/bize böyle bir “Yeryüzünde cennet” hazırlıyorlar orada ebedi olarak yaşayacağımız!? Sahi bir Gazze’de olanlara ağlarken, kendi halimizi unutuyor muyuz yoksa. Aslında onlar saldırıya uğradıklarının farkında, biz onun da farkında değiliz. CoVID, mRNA ölümleri Gazze’deki ölümlerden daha fazla, biz saldırı altında olduğumuzun farkında bile değiliz. Tepemizdeki Laser topları da umurumuzda değil sanki!
Fıtratın korunması ile ilgili size birkaç ayet aktarıyorum: (Bakara 205)’de bize haber verilir ki, "O, iş........
© Haber Vakti
