Ahir zaman fitnesi üzerine
Bizler, âlemlere rahmet olarak gönderilen Ahir Zaman Peygamberi’nin ümmetiyiz. Önümüzde zor günler var. Gelecek günler geçen günleri aratabilir. Çok sabırlı olmamız gerek ve yardımlaşarak bu uzun sürecek zor günleri atlatmamız gerek. Çok tövbe etmemiz gerek. Çünkü ahlaksızlıklar gazap sebebidir. Ahlaki deprem, tabiî depremlerden daha büyük yıkımlara sebep olabilir.
Önce daha az tüketmeyi ve daha az çeşit ve daha basit beslenmeyi öğrenmemiz gerek. 3 öğün değil, iki öğün yemeliyiz. Endüstriyel gıdalar ya da taşımaya dayalı gıdalar yerine, gıdaya ulaşımı kolaylaştırmamız gerek. Tatlı ve meyveyi yemekten önce yemeliyiz; iki ayrı hayvana ait gıdayı tek öğünde yememeliyiz.
Yakın gelecekte birçok yerde akarsular, yeraltı suları, göller, barajlarda su kaybı yaşanacak. Bitki, hayvan ve insanların suya olan ihtiyaçları artacak ve suya erişim zorlaşacak. Yağmur rejiminde de farklılıklar söz konusu olacak. Özellikle su kaynaklarının kirlenmesinin ve endüstriyel atıkların su kaynaklarını kirletmesine izin verilmemesi gerek. Yeraltı su kaynaklarının kirletilmesine sebep olan tarım zehirlerinden bir an önce vazgeçilmesi gerek. Kenevir, bu anlamda haşerattan korunmak için en doğru tercih.
Bazı yerlerde su kaybı yaşanırken, hem iklimsel olarak hem de yeraltı suları açısından daha şanslı bölgelerle ilgili yeni düzenlemeler yapmak gerekir. Yangınlar konusunda çok daha dikkatli olmamız gerek. Burada beşerî hatalar yanında, siber saldırılar sonucu ortaya çıkan yangınlar konusunda dikkatli olmamız gerek. Trafolar patlatıldığında, yakıt ve elektrik olarak enerjiye ulaşım engellendiğinde ne yapacağımızla ilgili bir tedbirimiz olmalı. Sahi, bu afetler başladığında o yüksek binalarda oturanlar ne yapacaklar? Kim, hangi akılla yaptı bunları ve kimler o 5. katın üstünde nasıl oturuyorlar?
Târık ve Şira’nın güneş sistemini etkilediğinde, yeraltında kendimiz ve hayvanlar, bitki stoklamak için sığınma alanlarına ihtiyaç duyacağımızı unutmayalım. Târık’ın etkisi hakkında kitapta bize bir bilgi verilmedi, dünyamızı radikal bir şekilde etkileyeceğini biliyoruz. Ama sonuçta bunların da Rabbi Allah’tır. Kâinatta Allah’ın iradesi dışında bir alan yoktur. Biz O’nun rızasına talip olacağız. Allah (cc), kendi ipine tutunanlar için bir çıkış yolu gösterecektir.
Siyasiler, tuzu kuru sermaye sahipleri hayali, fantastik senaryolar üzerinden algı üreterek zaman geçiriyorlar. Kazandıkları onlara bu dünyada da ahirette de fayda sağlamayacak.
Birilerinin, kâhinlerin söylediklerinden yola çıkarak güneş sistemindeki tabii döngüleri sanki beşerî bir tasarrufun sonucu gibi göstererek, kendi planlarına göre yorumlayarak dünya nüfusunu 500 milyona çekme planları için “Tarihin Sonu”nu getirecek bir “Medeniyetlerarası Savaş” senaryosuna göre “Tanrı’yı kıyamete zorlamak” için seferber olduklarını unutmayalım.
Ahir zaman fitnesi, “imanı elde tutmanın ateşi elde tutmaktan daha zor olacağı bir zaman”a işaret eder. Resûlullah’ın “Bildiğimi bilseydiniz, çok ağlar, az gülerdiniz” dediği bir zamandan söz ediyorum. Sahte Mehdî’ler ve sahte Mesîh’lerin sebep olacakları büyük fitneye ne kadar hazırız?
Global bir tehdide karşı, global bir savunma cephesi oluşturmamız gerek. Bunun için, Müslümanlar kendi arasında ittihad kurarken, akıl, merhamet, ahlak ve cesaret sahibi Müellefetü’l-Kulûb kategorisindeki insanlarla ahlak temelli bir ittifak kurmamız gerekiyor. Dünyamızda, bölgemizde, ülkemize olup bitenlere karşı adil şahitler olmamız ve çözüm üretmemiz gerek. Çünkü Allah (cc), bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak, mazlumlara yardım etmek ister. Toplum sapıtırsa, başlarında iki peygamber ve bir kıta melek de olsa, 10 günlük yolu 40 yılda geçemezler. Onlar daha önce geçilmez denilen denizi geçseler de.
Resûlullah, bir soruya cevap vermek için “inşallah” demeden “yarın gelin, sorunuzun cevabını vereyim” dedi; 15 gün vahiy gelmedi.........
© Haber Vakti
