KARANLIĞIN ORTASINDA BİR MİLLETİN UYANIŞI
Osmanlı’nın son yılları, bir milletin yorgun düşse de diz çökmediği yıllardı. Devletin kaleleri yıkılırken, içeride iki zehirli damar büyüyordu: Biri Moskova hayranı komünist kışkırtıcılar, öte yanda din kisvesi altında milleti birbirine düşürmeye çalışan çıkarcı çevrelerdi. Görünüşte birbirine zıt, fakat hedefte birdiler: Cumhuriyet’in doğmasını engellemek. Kimi “halifeye isyan” kisvesiyle, kimi “eşitlik” naralarıyla Anadolu’yu parça parça etmeye çalıştı. İngiliz ve Fransız aklıyla beslenen bu iki kesim, Anadolu’da isyanlar çıkardı, kardeşi kardeşe kırdırdı. Ama hesap etmedikleri bir şey vardı: Bu milletin ruhu Orta Asya’dan gelmişti, kurt kendi işini kendi görür diyerek tarih boyunca özgürlüğüne sahip çıkmıştı. Mustafa Kemal Paşa, Samsun’da o ruhu yeniden ateşledi: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
Türk Milletinin Kurtuluş Ruhu öne çıkıyor
Cumhuriyet, salt bir rejim değişikliği değil, milletin kendi iradesine sahip oluşunun adıdır.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d