HATİP HİTABETTEN BİHABER
Bu hafta bana göre toplumun en büyük yaralarından biri ile karşınızdayım. Hitabet! Canımı yaktı yakıyor ama maalesef çaresi; farkındalık kazandırılıp da düzletilebilir mi, fıtrat meselesi mi, gelişime dahil edilir mi? Tartışılır. Kekemelik nasıl tedavi, gelişim ve istek ile mümkünse, diksiyon dersleri akıcı konuşma yada bir şan dersi istem dahlinde mümkünse bu neden mümkün olmasın ?
Yeter ki kişi farkına varsın. Bu gizemli ancak bir uyarı ile ya da kendisinin farkına varması ile düzeltilebilecek bir şey. Evet biraz perde arkalarında gizli. Biraz aşikar edilmeye ihtiyacı olan bir problem. Karşımızda aslında konusu saçma, gereksiz bir şey anlatılırken pür dikkat dinletenler de vardır, çok çok önemli bir mevzuyu mıy mıy anlatıp uykumuzu getirip, o mevzuyu farkında olmadan çok önemsizmiş gibi bilinçaltımıza yedirenler de vardır. Ah ne acı, ne büyük tezatlık!
Zamanın birinde ilk defa sendikal bir faaliyete katıldım, şaşkınım. Bize liderlik eden insanları bakıyorum inceliyorum, irdeliyorum ve tek gayem var sıkıntılı olan meslektaşlarımın haklarını aramaları için aracı olmak, çorbaya bir tuz bir baharat da benden olsun demek, ses duyurmak ve bu sesi duyururken de aktif rol almak.
İlk ya hani, şakınım demiştim. Tabi hemen atladım yine aktif görevlere, aktif olmak adına neler yapılır neler etki bırakır derken...
Neyse sendika başkanını şaşkın şaşkın hayran hayran dinliyoruz… Adamda bir hitabet bir vurgu var. Of aman Allah’ım bu ne yüce bu ne büyük bir oluşum! Nasıl heyecanlıyım yapacaklarım adına, nasıl heyecanlıyım alacağım görevler adına. Bu heyecanı bu adam yaratıyor, öyle bir anlatıyor öyle bir anlatıyor ki, ne büyük amaç ne büyük gayeler adına çıkmış bu yola bu adam diyorsunuz. Gelin görün ki, daha 15 -20 günde rengini belli edip nasıl iğrenç bir zihniyetle, sendikayı nasıl bir basamak olarak kullandığını kabak çiçeği gibi açığa çıkardı. Etrafında da bir tomar insan -ama o anlık- hepsini etkilemeyi, yüksek bir özgüvenli duruş, tok bir ses tonu fakat anlattıklarının önemine göre alçalıp yükselebilen bir ses ve karşısındaki her tür çevreden insana nasıl neyi aktaracağını ustaca bilen hitabetiyle anında etki alanına alan bir beşer bu. Neyse anlattıklarıyla hipnoz ettiği bizler, sonradan karakterinin açığa çıkmasıyla tabii ki hipnozdan ayıldık! O noktadaki ayrıntılar elbette Elazığ açısından üzücüydü, oralara girmek istemiyorum, konumuz sapmasın.
Peki hemen sonrasında Elazığ’a davet ettiğimiz yazar, alanında kendini geliştirmiş, vatan sevdalısı , dürüst bir sendikal faaliyet liderini daha ağırladık. Bu insan da dürüstlüğü ve........
© Günışığı Gazetesi
