TÜRKİYE’DE HUKUK VE DEMOKRASİNİN ÇÖKÜŞÜ: SİYASİ ÇIKMAZIN ANATOMİSİ
Türkiye, son yıllarda büyük bir hukuk ve demokrasi krizi yaşıyor.
Hukuk devleti ilkelerinin zayıflatılması, yargının siyasallaştırılması ve muhalif kesimlerin baskı altına alınması, anayasal düzenin fiilen askıya alındığını gösteriyor.
Anayasanın üstünlüğüne dayalı bir yönetim anlayışı yerine, siyasi otoritenin mutlak hâkimiyeti benimsenmiş durumda.
Bu süreçte MHP ve Devlet Bahçeli’nin oynadığı rol, Türkiye’nin demokratik kazanımlarının aşındırılmasında kritik bir etken olarak öne çıkıyor.
Türkiye’de hukuk sistemi, iktidarın doğrudan bir aracı haline gelmiş durumda.
Yargının bağımsız olması, demokratik bir devletin temel ilkelerinden biridir.
Ancak son yıllarda mahkemeler, yürütme erkine bağlı hareke muhalefete yönelik davalarda hukukun değil, siyasi iradenin belirleyici olduğu açıkça görülüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen mahkûmiyet kararı, yargının muhalif figürleri saf dışı bırakmak için kullanıldığının en net örneklerinden biri.
Bunun yanı sıra, organize suç örgütü........
© Günışığı Gazetesi
