TÜRKİYE’NİN NEŞESİZ VE MUTSUZ İŞÇİ ÇOCUKLARI, GÖRÜNMEYEN EMEKLERİ, YİTİRİLMİŞ ÇOCUKLUKLARI
Bir ülkenin çocukları, geleceğin aynasıdır. O aynaya bakıldığında umut, coşku ve hayal gücü görülmelidir. Ancak Türkiye’de, sanayi bölgelerinin dar sokaklarında, tekstil atölyelerinin havasız odalarında, inşaatların tozlu katlarında ve tarlaların suskun sabahlarında başka bir çocukluk yaşanıyor: neşesiz, yorulmuş, susturulmuş bir çocukluk ve her gün binlerce çocuk, henüz oyun çağında işbaşı yapıyor. Türkiye’de çocuk işçiliği, çoğu zaman gündelik hayatın “normalleştirilmiş” bir parçası haline gelmiştir. 5 yaşından itibaren çalıştırılan çocuklar, yalnızca gelir getiren bireyler olarak değil, ailelerin geçim umudu ve sistemin sessiz kurbanları olarak görülmektedir. Rakamlar konuşmuyor; rakamların ardında konuşamayan çocuklar var. Burada asıl sorun yalnızca çocuk işçiliği gerçeği değil, aynı zamanda bu gerçeği mümkün kılan sosyoekonomik düzendir. Çünkü çocuk işçiliği Türkiye’de münferit bir yoksulluk sorunu değil, yapısal bir adaletsizlik biçimidir. Çocuk işçiliği, Türkiye'de 1980 sonrası neoliberal ekonomik dönüşümle birlikte artış göstermiş ve 1982 Anayasası'nın "sosyal devlet" ilkesine rağmen, kamusal denetim zayıflarken ailelerin geçim yükü bireysel çözümlerle hafifletilmeye çalışılmış, bu da çocuk emeğinin görünmez şekilde yaygınlaşmasına neden olmuştur.
TÜİK’in 2024 yılına ait çocuk işgücü istatistiklerine göre, Türkiye’de 5-17 yaş arası çoçukların neredeyse % i ekonomik faaliyette çalışmaktadır yani çoçuk işçidir. Hane halkı iş gücü araştırması 2024 yılı sonuçlarına göre 2020’de yüzde 16.2 olan 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı yüzde 24.9’e yükseldi. Yani 4 çocuktan 1’i işçi olarak çalışıyor. 2024’te 15-17 yaş grubunda 3 milyon 894 bin çocuk bulunurken, bunların 970 bini kayıtlı işçi olarak çalışıyor. Buna ek olarak 504 bin çocuk da mesleki eğitim merkezleri (MESEM) kapsamında patronlara çalışıyor. Böylece toplamda çocuk işçi sayısı 1 milyon 474 bine ulaşıyor. Kayıt dışı çalıştırılan çocuklar da dikkate alındığında çocuk işçi sayısının 3.5 milyona yaklaştığı belirtiliyor. Öte yandan 2024’te 970 bin çocuk işçinin 101 bini ise işsiz olarak kayıtlara geçti. Bunun yaklaşık 5’i 12 yaş altıdır. Devletin resmi rakamlarına yansıyan sayılar, gerçeğin ancak görünen kısmıdır. Çocuk........
© Günışığı Gazetesi
