TÜRKİYE’DE ÇEKİRDEK AİLE YAPISI VE TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM
Türkiye, köklü bir tarihe ve zengin bir kültüre sahip, Doğu ile Batı arasında köprü niteliği taşıyan bir ülkedir.
Bu coğrafi ve kültürel konum, aile yapısında da belirgin etkiler bırakmış, çok kuşaklı geniş aile modelinden çekirdek aile modeline dönüşümü hızlandırmıştır.
Ancak bu dönüşüm, geleneksel değerlerin, toplumsal yozlaşmanın ve modern dinamiklerin karmaşık bir etkileşimiyle şekillenmiştir.
Osmanlı döneminde yaygın olan geniş aile yapısı, sanayileşme, köyden kente göç ve modernleşme süreciyle birlikte çekirdek aileye evrilmiştir.
Bu geçiş süreci, Türk toplumunun örf ve adetleriyle harmanlanmış bir aile yapısını ortaya çıkarmıştır.
Çekirdek aile, ekonomik bağımsızlığı artırırken, bireylerin aileden aldıkları sosyal destek azalmış ve bireycilik öne çıkmıştır.
Buna rağmen, bayramlar, düğünler ve cenaze gibi sosyal ritüeller, ailenin kültürel bağlarını koruma görevi görmüş, çekirdek ailelerin bile geniş aile bağlarından tam anlamıyla kopmamasını sağlamıştır.
Bu bağlar, Türk toplumunun dayanışma ve yardımlaşma anlayışını günümüze kadar taşımıştır.
Geçmişten günümüze geçen süreçte modernleşme ve şehirleşme, toplumsal değerler üzerinde derin etkiler bırakmış, bazı durumlarda yozlaşmayı da beraberinde getirmiştir.
Aile içi ilişkilerdeki sıcaklığın azalması, kuşaklar arası kopukluk ve bireyselleşmenin yan etkileri, toplumsal yozlaşmanın önemli göstergeleri arasındadır.
Türkiye’de toplumsal yozlaşma, hızlı kentsel dönüşüm ve tüketim odaklı bir hayat tarzının yaygınlaşmasıyla daha da belirgin hale gelmiştir.
Geleneksel........
© Günışığı Gazetesi
