Tarihin Dönüm Noktası ve Ulusal Egemenliğin İnşasında Bir Eşik 23 Nisan1920
23 Nisan 1920, Türk milletinin ulusal egemenliğini kazandığı ve bağımsızlık mücadelesinin zaferle taçlandığı dönüm noktalarından biridir. Bu tarih, sadece bir milli bayram olmanın ötesinde, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme gücünü kazandığı ve halk egemenliğinin temellerinin atıldığı bir dönüm noktasını simgeler. Türk halkının iradesini özgürce ifade edebilmesinin, devletin her alanda halk egemenliğine dayalı olarak şekillenmesinin temelleri, 23 Nisan’da atılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılmasıyla birlikte, milli irade sadece bir ideoloji değil, aynı zamanda halkın yaşadığı gerçeğin bir yansıması olmuştur. 23 Nisan, Türk milletinin ulusal egemenlik mücadelesindeki en önemli adımlardan birisidir ve bir halk hareketi olarak başlayan bu süreç, halkın tüm kesimlerinin bilinçli bir şekilde katılımını sağlayan ve devletin her alanda halk egemenliğine dayalı olarak şekillendiği bir yapının temellerini atmıştır
Ulusal egemenlik, bir milletin kendi egemenliğini elinde bulundurma hakkı olarak tanımlanabilir. Ancak bu kavram, yüzeysel bir tanımlamanın ötesinde, halkın devletin yönetiminde belirleyici bir rol üstlenmesi anlamına gelir. Ulusal egemenlik, halkın yönetime doğrudan katılması, kendi geleceğini belirlemesi ve hiçbir dış gücün müdahalesine izin vermemesi gerekliliğini ifade eder. Bu kavram yalnızca bireysel bir özgürlük meselesi değil, aynı zamanda kolektif bir sorumluluğun ve bilinçliliğin gerekliliğidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, halkın bu egemenliği devlete karşı bir kontrol aracı olarak kullanmasının, ulusal bağımsızlıkla doğrudan bağlantılı olduğunun altını çizmektedir. Ulusal egemenlik, sadece hukuki bir kavram değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve ekonomik hakların her yönüyle halka ait olduğu bir ilkedir. Egemenlik halkın elinde oldukça, devletin tüm işleyişi ve politikaları halkın taleplerine göre şekillenir. Bu noktada, 23 Nisan’ın bir dönüm noktası olarak kabul edilmesinin nedeni, halkın iradesinin bir siyasi hakka dönüşmesidir. Çünkü TBMM’nin kurulmasıyla birlikte, halkın iradesi sadece bir yönetim........
© Günışığı Gazetesi
