Kadınların hatırlanması, özel olduklarını hissetmeleri, değer görmeleri ve yaptıkları fedakârlıkların takdir edilmesi için bir gün yeter mi?

Elbette ki yetmez! Evde yemek pişirip, temizlik yapan, çamaşırları yıkayan, ailesinin hayatının her detayını düşünen ve karşılığında hiçbir talepte bulunmayan bir kadın, bir anne…

Onun aynı anda üstlendiği sorumluluğu kaç kişi yüklenebilir?

Beyler, size soruyorum:

Siz ve eşiniz çalışıyorsunuz. Akşam eve geldiğinizde "Yorgunum" diyerek uzanıyorsunuz.

Peki, ya eşiniz? O da sizinle aynı tempoda çalışıyor ama eve gelince yemek yapıyor, evi temizleyip topluyor, ardından çay servisi yapıyor, her şeyi toparladıktan sonra herkes yatağına çekiliyor. Ama o hâlâ ayakta, uyumuyor…

Şimdi soruyorum: Bu kadar güçlü bir varlık için "zayıftır" diyebilir miyiz? Kadınlar gerçekten zayıf varlıklar mıdır?

Günümüzde kadınların bu güçlü, emekçi yönünün takdir edildiği gün bakın aslında nasıl ortaya çıktı.

8 Mart 1857’de New York'ta bir dokuma fabrikasında 40.000 kadın işçi, ağır çalışma koşullarına karşı greve başladı. Ancak devlet güçleri grev yapan kadınlara saldırdı, onları fabrikaya kilitledi.

Tek istekleri insanca çalışma koşullarıydı. Ne........

© Günışığı Gazetesi