menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

HER KABULLENMEYİŞ VE TEPKİ BİR YENİLENMEDİR

9 1
08.04.2025

Her söyleneni kabullenmek, doğruyu bile bile susmaya devam etmek, kimseyle tartışmayayım diyerek görmezden gelmek. Hiçbirimize yabancı konular değil.

Çünkü çok fazla şahit olduk, bazen yapmak zorunda kaldık. Ailemiz çoğunlukla bize bunu öğütledi. “Aman hiçbir şeye bulaşma, sonra kötü olursun. Sonra her şey senin üstüne kalır.”

Evet onlar da kendince haklılar. Yaşanan sıkıntılara şahit oldular ve bizi korumak istiyorlar.

Toplum olarak çoğu zaman sessizliği erdem, uyumu meziyet sayarız. Sessizlik çoğu zaman uyumla karıştırılır. Çünkü böyle yetiştirildik.

Oysa gelişim, çoğunlukla bir “hayır” ile başlar. Bir yerde “Bu böyle olmamalı.” diyen biri çıkmasa, dünyada ne adalet gelişirdi ne bilim ne de sanat.

Gelişim, konforu bozan bir sesle başlar. Tarih boyunca büyük değişimlere neden olan her dönüşüm, önce bir itirazla doğmuştur. Çünkü “bu böyle gitmemeli” diyen bir ses, yeni bir yolun kapısını aralar.

Bir şeylere itiraz etmek, hakkını aramak, hayır demek...

Bunlar çoğu zaman yadırganır, hatta cezalandırılır. Çocuklara bile küçük yaşlardan itibaren uslu olmaları, sorgulamamaları öğretilir.

Yeni nesil her söylediğimizi sorguluyor. Devamlı “Neden?” diye sorguluyor. Bir şey yapmasını istediğimizde ısrarla nedenini öğrenmek istiyor.

Bazen öğrencilerime araştırma konusunu verdiğimde onu sorularla yönlendirmeleri, hatta kendilerini eleştirmelerini........

© Günışığı Gazetesi