menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

 SAMİMİYET MASKESİNE KANARAK; SONSUZ ACIYA MAHKUM OLMAK

7 8
03.06.2025

Bir gün bir yılan rahatça bir tavşan deliğine girdi.

‎Tavşanlar korku içinde duvarlara koştular. Daha önce hiç böyle bir misafir evlerine girmemişti. Ama yılan yumuşak ve sakin bir sesle konuştu:

‎ “Benden korkmayın. Çok yalnızım. Hiç arkadaşım yok ve dost sıcaklığı istiyorum. Sizinle paylaşmak istediğim bazı eski bilgelikler taşıyorum.”

‎Tavşanlar birbirlerine ve yılana dikkatli bakışlar attılar ama ona bir şans vermeye karar verdiler. Onun hikayelerini ve efsanelerini dinlediler, büyüleyici sessiz fısıltısıyla büyülendiler.

Bir filozof gibi konuşuyordu...

‎Ta ki onlardan birini ısırıp ortadan kaybolana kadar.

‎Ertesi gece geri geldi

‎“Lütfen beni kovalamayın” diye yalvardı. “Biliyorsun ben bir yılanım. Isırmamak benim için zor. Ama deniyorum. Arkadaşlar birbirinin kusurlarını kabul etmeli değil mi?”

‎Tavşanlar tereddüt ettiler ama yine de onu içeri aldılar.

‎Yine tatlı sohbetler, hikayeler, tatlı sözler...

‎Ve yine keskin, ani bir ısırık.

Üçüncü gün sığınaklarını bir taşla mühürlediler.

‎Yılan etrafını sarmış, tıslıyor, yalvarıyor, fısıldıyor, değişmek için söz veriyor, son bir şans için yalvarıyordu.

‎Ama kimse kapıyı açmadı. (Alıntı)

İnsanın kalbi öyle narin bir yer ki, bazen bir tebessümle, bazen birkaç tatlı........

© Günışığı Gazetesi