EKRANDAKİ TEHLİKE: NEYE BAKARSAN, ONA BENZERSİN
Bir akşam evde hep birlikte televizyon izliyorduk. Ekranda akan bir diziyi izlerken dikkatimi çeken bir şey oldu: Dizi sadece bir hikâye anlatmıyor, aynı zamanda sessizce bir mesaj fısıldıyordu. Bu mesaj, çocuklara, gençlere ve hatta yetişkinlere bile şunu söylüyordu: “Hayat işte böyle...”
Peki, gerçekten de hayat dizideki gibi mi? Ekranda gördüğümüz, bize sunulan hayat gerçek hayattan ne kadar farklı? İşte üzerinde düşünmemiz gereken tam da bu.
Günümüz dizileri ve filmlerinde hemen her bölümde şiddet sahneleri eksik olmuyor. Yumruklar havada uçuşuyor, silahlar patlıyor, kavga ve gürültü her an yaşanıyor. İnsanlar birbirine bağırıyor, öfke ve gerilim perdeden taşarak izleyicinin gözünü bu kaosa alıştırıyor. Derken bir sahneden diğerine geçildiğinde tablo tamamen değişiyor. Yoğun cinsellik ön plana çıkıyor, ilişkiler yüzeyselleşiyor, sadakatsizlik sıradan bir durum gibi sunuluyor. Karakterler arasındaki güven, bağlılık ve sevgi yerini anlık hazlara, çıkar ilişkilerine bırakıyor. Herkes birbirini aldatıyor. Hemen her olay anlamsız bir şekilde saçmalıklarla ilerliyor. Tüm bu görüntüler, hayatın doğal ve kaçınılmaz parçalarıymış gibi gösteriliyor. Böylece bizler, ekran başında, gerçek hayatta ciddi sonuçlar doğurabilecek bu davranışlara karşı giderek duyarsızlaşmaya başlıyoruz. Oysa hayat onların bize sunduğu gibi olmamalı, ekrandakinden çok daha nahif ve anlamlı olmalı.
Çocuğunuzun sürekli kötü şeyler öğreten bir arkadaşla takılmasına izin verir miydiniz? Peki ya kontrolsüzce izlediği şiddet dolu film ve diziler, ona neler öğretiyor farkında mısınız? İşte güncel dizilerin izleyenlere verdiği bazı mesajlar:
“Sorunlarımı şiddetle çözebilirim.”
“Sevgi demek cinsellik ve fiziksel yakınlık demek.”
“Bağırmak, sinirlenmek, öfkeyle hareket etmek güçlü olmaktır.”
“Zorba ve güçlü olmak, kazanmanın tek geçerli yoludur”
“Adalet acımasızca davranmakla ve bireysel intikamla mümkündür”
“İyilik, nezaket, kibarlık ve sabır, pasiflik ve zayıflıktır.” Vb…
İşte sorun da burada başlıyor. Çünkü çocuklar........
© Günışığı Gazetesi
