ZAVALLI EMEKLİLER
Emeklilerimize bu yakıştırmayı reva görmüyorum ama el mecbur reva görmek zorundayım.
Emeklilerimiz bir bayramı bekler gibi 03 Ocak 2025 tarihini beklediler.
Hem de sabırsızlıkla, hem de dört gözle, hem de bir büyük umutla.
TÜİK denilen yalan makinesi bir senelik enflasyon oranını açıklayacaktı.
Beklenen gün geldi emeklilerin bütün umutları, bütün beklentileri yer ile yeksan oldu.
Söylemiştim ben onlara, “Boş yere umutlanmayın, çarşı pazar hayali kurmayın görünen köy kılavuz istemez asgari ücrete verilen zammı bile size çok görecekler. Unutulmasın ki bu iktidar yağmur olsa emeklinin, asgari ücretlinin, fakir fukara gerip gurabanın tarlasına yağmaz ” demiştim.
Bende bir emekliyim “Devletine ne verdin ne istiyorsun?” diye sorguladım kendimi.
İzin verirseniz anlatayım.
Öncelikle iki sene yani tamı tamına 700 gün askerlik yaptım. 3-5 nöbetini tutum.
Askerlik sonucu bir kurumda devlet memuru olarak göreve başladım. Emekli oluncaya kadar devletime hizmet ettim, vergimi verdim. Devletin kör kuruşunu namusum bildim.
Devamında bir kurumda yazı işleri müdürü olarak görev yaptım. Cumartesi, Pazar demeden bazen sahura kadar dairede çalıştığımı bilirim.
Görevimi hiç aksatmadım. Devletime de necip milletime de helali hoş olsun.
32 senelik hizmetimin sonunda emekli oldum. Unumu eleyip eleğimi asmadım. Basın hayatına atıldım yazılarımla halkımın duygu ve düşüncelerine tercüman oldum.
Sonuç;
Bir market poşeti kadar değerimin olmadığını anladım.
Çünkü bir market poşetine % 100 zam yapılırken benim maaşıma % 11 zam yapıldı.
Bana “Buda sana çoktur bozdur bozdur harca” denildi.
Ama sağ kalırsam, bir genel seçim daha görürsem bunun hesabını soracağım inşallah.
Bir yerde düşünüyorum Demek ki biz hak ettiğimiz şekilde yönetiliyoruz” demekten kendimi alamadım.
12.500 lira olan emekli maaşları 14 bin küsura ulaştı.
Yahu ayıptır, yahu günahtır demenin bir faydası yok.
Hani sevilen bir türkü var ya “Kendim ettim kendim buldum” bizde kendimiz ettik kendimiz bulduk.
Allah’a şükürler........
© Günışığı Gazetesi
