MİDEM BULANIYOR
Gençliğimden kalan bir alışkanlık olmasa elime gazete almam, okumam hiçbir gazeteyi.
Yine hiçbir televizyon kanalını açıp o rezil programlardan hiç birisini izlemem, hatta haberleri bile dinlemem.
Çünkü gazete okuyunca, televizyon izleyince midem bulanıyor.
Dinlediğim yalan, yanlış ve de yanlı haberlere inanmıyorum.
Gündüz kuşağındaki o rezil programlardan tamamıyla iğreniyorum. Kim kiminle oldu, kim kimi aldattı gibi programlar gençlerimizi kötü yönde etkiliyor.
Elimde bulunan ve ikinci defa okuduğum 750 sayfalık “Şu Çılgın Türkler” adındaki büyük eseri bir tarafa bırakıyor, bu kitaptaki sözü edilen millet biz miyiz? Diye şüphelere düşüyorum.
Bir çift bilezik için yaşlı bir nineyi katledenler mi ararsınız bu ülkede,
Yeğenini iğfal eden sapıklar mı?
Babasını balta ile doğrayan evlatları mı?
Arkası gelmeyen kadın cinayetlerini mi?
Çocuk yaştaki çocukların istismarları mı?
Yediğimiz içtiğimiz gıdalara zehir katan dinden imandan yoksun gözlerini para hırsı bürümüş caniler mi?
Biri birlerine ağza alınmayacak küfürler, hakaretler eden sonrada o kişinin koluna giren fırıldak gibi dönen politikacılar mı?
Bire aldığını bine satmaya çalışan satarken de bin bir yalanı bir arada harmanlayan sözüm ona tüccarlar mı, esnaflar mı?
Ettiği yemine sadık kalmayan hizmetini sadece mevki ve makamına hizmet için yapan bir gün o partide bir gün bu partide fırıldak gibi dönen milletvekilleri mi?
Bir tarafta Pazar atıklarını toplayan yaşlı başlı nineler bir taraftan bir eli yağda bir eli balda mirasyediler mi?
Dokuz........
© Günışığı Gazetesi
