Bizim Elâzığ’la ilgili bir fıkra duymuştum. Hatırımda kaldığı kadarıyla nakledeyim.
Bizim Elazığlı İstanbul’da sosyetenin bol olduğu bir mekâna gider orada kendisine “Elazığ’da ne var ne yok?” diye bir soru tevdi ederler.
Bizim Elazığlı derinden bir ahh çeker ve devam eder.
“Ne olsun be gardaş bizim garı bulamaç yapi, çağayı da ilinçağa koymuş, çağa ilançağdan düşi gındırlana gındırlana ta mayıs kortiğine gadar gidi.
Bizim garıda çağa ağlamasın diye eline bi tutam orcik veri.
Yahu gardaş ağlayan çağa bi tutum orcikle susar mı?” deyince zavallı İstanbullu;
Ne garıyı,
Ne bulamacı,
Ne ilinçağı,
Ne düşiyi,
Ne gındırlaniyi,
Ne orciği,
Ve nede mayıs kortiğini bilmeyince garip garip Elazığlının yüzüne bakmakla yetiniyor.
Hatırlarsınız bir zamanlar Sayın Cumhurbaşkanımız mealen “Ben her akşam Medine hurması, an zer balı, manda yoğurdu, kestane şekeri yemeden yatmam” demişti de vatandaş;
Bunların hiç birisini tatmadığı için bunların ne olduğu anlayamamıştı.

Şimdi bizim anlı şanlı iktidarımız memur emeklisine % 11 zam yapınca bakıyor ki emekli ağlamaya başladı emeklinin eline bir tutam orcik veriyor.
“Ağlama emekli al sana orcik” diyor.
........

© Günışığı Gazetesi