Bu garip guraba halkın iki yakası bir araya neden gelmiyor biliyor musunuz sevgili okurlarım?
Açlarda şükretme alışkanlığı,
Toklarda doymama alışkanlığı,
Hırsızlarda çalma hastalığı,
İktidarda da tınmama hastalığı olduğu için
Hani biri atasözümüz var ya “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” diye.
Hangi atamız söylemişse bu sözü halt etmiş.
Asıl atasözümüz “Tok açın halinden anlamazdır.”
İşte bizlerde aynen o günlerden ve o sistemden geçiyoruz. Tok acın halinden anlamıyor.

Geçtiğimiz günlerde ulusal basında okumuştum meclis lokantasında.
Hasanpaşa köfte 66 lira,
Fıstık şöleni (adını ilk defa duyuyorum) 18 lira,
Mevsim salata 24,
Keşkekli Kuzu İncik: 72 lira,
Izgara Köfte: 160,
Kuzu şiş 175 lira.
Şimdi bunları yiyen 196.775 lira maaşlı bir milletvekili,
Eğer ki o milletvekillerinden hem emekli hem de milletvekili olanlar varsa onların maaşı da 285 Bin TL'yi buluyor.
Şimdi bu milletvekilleri 16.400 lira emekli maaşı alan kiradaki bir emeklinin nasıl yaşadığını tahmin edebilir mi?
Asla;
Sistem böyle olunca her zaman olduğu gibi bu gün de zenginin malı züğürdün çenesini yormaya devam edip gider.

Piyasada bir kâse çorba 100 ile 120 lira.
Bir anket yapılsa evine 10-15 senedir pirzola........

© Günışığı Gazetesi