SİNEKLERLE VAKİT KAYBETMEYİN, BATAKLIĞI KURUTUN!
Yazıya başlamadan önce lütfen aşağıdaki fotoğraflara bir göz atınız.
Bir göz atınız ki bu şehrin ne kadar sahipsiz olduğunu bir kez daha anlayasınız.
Fotoğraflarda gördüğünüz bu metruk bina bir eğitim kurumu: Gazi Lisesi.
Bir zamanlar kapalı Cezaevi olarak kullanılan bu alana dönemin ufku açık, şehrin eğitimini önemseyen ve önceleyen bürokratları tarafından eğitim kurumu yapmışlardı.
İlimizin en köklü ama gelişmişlikte geri kalmış mahallelerinden biri olan bu mevkide böyle bir okulun inşa edilmesi oldukça anlamlıydı.
Dönemin maarif yöneticilerinin çok nitelikli öğretmenleri bu okulda görevlendirmeleri neticesinde sayısız öğrenci çok çok iyi üniversiteleri kazanarak hayatlarını kurtardılar.
Yakinen biliyorum zira iki yeğenim bu okul çıkışlı olup biri Hukuk Fakültesinden diğeri de Sağlık Yöneticiliği Fakültesinden mezun olarak hayata atıldılar.
Allah bir daha öyle felaketleri yaşatmasın: 2020 depremi sonrası hasar almış olacak ki, okul boşaltıldı.
Başka şehirlerde olsa çoktan yıkılıp yerine yenisi yapılmıştı.
Ama ne yazık ki bizde işler öyle işlemedi.
Müteaddit defalar yazdığımız, bundan sonra da kim bilir daha kaç kez yazacağımız o günleri hatırlatacak olursak dönemim maarif yöneticileri bir taraftan yıkılmaması gereken okulları alelacele, üstelik kanunsuz nizamsız içlerini boşaltmadan yıkıp talan ederken diğer taraftan Kızılay’ın bir elemanı gibi çadırkentlerde iaşe dağıtıp çektikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaşma yarışına girdiler.
Tarihi Mehmet Akif Ersoy Lisesi ile şehrin hafızası olan ve kökleri 1800’lü yıllara kadar uzanan Elazığ Lisesi bunlardan sadece ikisiydi.
Hele o Mehmet Akif Lisesini yıkmaya başladıkları zaman okul müdürü ve bazı öğretmenlerin akıllı tahtaları iş makinalarının önünden kurtarmaya çalışırkenki........
© Günışığı Gazetesi
