ESERİNDE İMZASI GÖRÜNMEYEN TEK MESLEK
Biliyor musunuz ben her şeyden önce öğretmenim. Müdür yardımcılığı da yaptım ama önce öğretmendim. Müdürlük de yaptım ama önce öğretmendim. Şube müdürü de olsaydım önce öğretmendim. Milli eğitim müdürü de olsaydım önce öğretmendim. Bu en üst makama kadar gitseydi de ben önce öğretmen olurdum. Galiba biz her şey olmayı istiyoruz da bir tek öğretmen olamıyoruz.
Sevmek gerek mesleğimizi. Aldığım maaşa bakmadım, ek dersime de… Toplumdaki itibarımıza , sıralamamıza, protokoldeki yerimize de. Şekli hiçbir şeye itibar etmedim. Koltuğa, araca, kıyafete, saça, sakala… Mesleğin onurunu yere düşürecek bir fiilde de bulunmadım. Eğilmedim de onun bunun huzurunda. Temsil ettiğim binlerce çocuğu düşündüm. Kalp protokolünde ön sırada olduk; gönül dünyasında, akıl diyarında.
Haksızlığa sesim çıktı, yanlışa itirazım oldu, adaletsizliğe tahammül edemedim. Hatamız olduysa kabul etme erdemliliğini gösterdik. Özür dilemeyi de bildik, teşekkür etmeyi de… Hayırlı günler demeyi, geçmiş olsunu unutmadık. Her işe Bismillah diyerek başlamayı… Helali bildik, harama bulaşmadık. Bize emanet edileni kendi ideolojimize göre yönlendirmedik, inancımıza göre sorgulamadık. Ayırmadık bu / şu diye. Sevdik sadece, Rabbimizdendir diye hürmet gösterdik her çocuğumuza.
Biliyor musunuz ben her şeyden önce öğretmenim. Üşüyen ellere eldiven, ayaklara bot, sırtlara mont… Aç karınlara bir lokma ek, susamış dudaklara bir damla su… Hastalıklı kalplere şifa, dertli........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein