Doğu Asya mitolojisinde üç ayaklı kuş —Çin’de Sanzuwu, Japonya’da Yatagarasu— güneşi taşır. Üç ayağı vardır çünkü bu kuş, geçmişi, bugünü ve geleceği aynı anda dengede tutar. Bir ayağını kaldırırsa gökyüzü karanlığa gömülür. Bugün bu efsane, yalnızca kültürel bir anlatı değil, Doğu Asya ekonomisinin enerji, teknoloji ve finans eksenlerinde kurduğu hassas dengeyi açıklayan güçlü bir metafor…

Zira artık bu üç ayak, üretim, veri ve enerjiyle birlikte hareket ediyor — ve bu dengenin merkezinde, Çin’in nükleer füzyonla yarattığı “yapay güneş” bulunuyor.

Çin, uzun yıllar dünyanın üretim atölyesiydi; ucuz işgücüyle küresel kapitalizmin “fabrika ayağı” görevini üstlendi. Ancak son on yılda Çin, enerjisini sanayi kazanlarından laboratuvarlara taşıdı. Artık Pekin’in asıl hedefi üretmekten çok enerjinin standardını değiştirmek.

Yapay güneş projesi —yani nükleer füzyon— bunun en somut ifadesi. Güneşin çekirdeğinde gerçekleşen füzyon tepkimelerini taklit eden bu sistem, yalnızca enerji üretiminde değil, ekonomik paradigmalarda da yeni bir “altın çağın” işareti olabilir.

Tıpkı 19. yüzyılda altın standardının paraya güven........

© Günışığı Gazetesi