GÖNÜL TAHTINDAN
TARAFLARINCA SÖMÜRÜLMEK İSTENEN ÜLKE.. .
Ol deyince olduran
Yeri göğü sevgi ve rahmetiyle donatan
Mahlukat-ı yaratıp bir nizam kuran
Eşrefül Mahluk olarak biz insanı var eden
Varlığımızdan haberdar kılan
Rab
Hak
Mevla
Allah; kurduğu nizamı sevgi ve şevkat ile merhameti esas alarak kainatı daha iyi, daha anlamlı ve daha gelişmiş olarak hayat yaşamını yaşanacak şekilde devam ettirmesi gereken insana, insanın ve insanlığın ana ve babası olan Hz. Adem ve Hz. Havva’ yı yaratıp kurduğu nizamı yukarıda ifade ettiğimiz üzere devamını sağlama ile görevlendirir.
Bu görev hal üzere devam eder evlatları Habil ve Kabil olup belirli bir yaşa ve hayatı sunulan güzelliklerle devam ettirmeye başladıkları bir yaşa, bir seviyeye gelmelerine kadar.
Ancak, bu halin devam etmesi çok sürmez bozulur işin içine menfaat ve çıkar girince.
İşte;
Ne olduysa işin içine giren menfaat ve çıkar gereği makam ve mevki hırsı ön plana çıkıp anlaşmazlığın başlaması ile büyük bir ustalık örneği sergilenerek büyük bir incelikle kurulan kainat ve emanetçisi insanoğlu tarafından kavgalar, vurmalar ve kırmalar ile mal varlıklarından öte can varlığına kadar zarar verme ve var olan zengin kaynakların kullanımında ki doyumsuzluk sonucu sömürü başlar.
O sömürü bu sömürü bugünlere kadar uzar gelir.
Toplum ve toplumdan millet olmayı becerememiş veya başaramamış olmakla beraber hakikati göremeyip hakikati yaşamayı ilke edinenlerden ayrılıp ihanet içerisine girip kabile sınıfından bir yaşam sürdüren bazı toplumlar sömürü ülkesi, yani sömürülen ülke durumunda ne aç ve ne de tok olarak bir hayat yaşamaya mahküm kalmışlar.
İnançlarına sadık ve bağlı kalan, sömürüyü reddedip üretici ruhlarıyla gelişmeyi ön gören toplum ve millet olmuş milletler ki bunlardan biri Türk Milleti,
Asırlar öncesinde medeniyeti ön görüp sömürüyü ve sömürgeciliği reddederek inancı doğrultusunda insanca bir yaşamı ön plana alıp insanlık için kolları sıvayan ve İslam’ la şereflenip İslam Bayraktarlığı görevini üstlendikten sonra bu düşünceyi idealleştirerek ta o günden günümüze kadar üzerinde başlayan ve her geçen gün var hızla devam eden olumsuzluklara,
Oluşturulan engel ve girdaplara, sömürüyü gerektiren tüm gayret ve çabalara rağmen bünyesinde bir araya getirip barındırdığı tüm unsurlarla hayatı daha anlamlı yaşar hale getirme gayretini sürdürmeye devam eden Aziz Türk Milleti
İnandığı yaradanı Allah’ ın emri doğrultusunda sağlam adımlarla yürüdüğü yolda sömürülmesine müsaade etmeden yoluna devam ederek büyük bir millet olmayı başarmış bir millettir Aziz Türk Milleti.
Ancak;
Rahat durulmuş ve rahat bırakılmış mı?
Hayır.
Her geçen gün kendileri olmakla beraber içine sızdırılıp oluşması hızlandırılan ihanet şebekesi zerzevatlarla biz, yani Aziz Türk Milleti olan bizi içimizdeki insanımız diye barındırılanlar aracılığıyla kaynakları elde etme ve tam sömürü bir devlet haline getirme çalışmaları devam etmiş ve etmekte.
Kimler olmakla beraber kimlerle?
Çok gerilere gitmeye gerek yok diye düşünüyoruz. En yakın tarih 102 Yıl önce Çanakkale Geçilir deyip tüm güçleriyle üzerimize gelip o günü şartlarıyla en güçlü silahlarıyla aziz bir millet olan bizleri yok etmeye and içmiş........
© Günışığı Gazetesi
