GEÇMİŞ ZAMAN DİLİMİNDE YAŞANANLAR
Geçmiş zaman, yaşananların, yani olumlu olsun olumsuz olsun yaşanmışlıkların geride kaldığını ifade etse de unutulmayanların unutulmuş olduğu anlamına gelmez.
Geçmişini bilmeyen veya unutup aldırmazlık gösteren milletlerin geleceği parlak olacağı söylenemez.
Geçmişe mazı denilse de unutulmaması gerekenlerin zaman içerisinde hatırlanıp dile getirilmesi doğru olandır hem de çok doğru olandır.
O nedenledir ki zaman içerisinde Geçmiş zaman diliminde yaşananların unutulmamak ve unutulmaması, gündemde kalıp hatırlanması adına da olsa dile getirilmesi kaçınılmazdır.
Geçmiş zaman derken; uzun yıllar veya asırların geçmişi akla gelse de aslında bir önceki gün bir önceki hafta ve bir önceki ay ve aylar ile bir önceki yıl da geçmiş zaman dilimidir ve bu dilimde yaşananlar, yaşanmışlıklardır.
Geçmiş zaman diliminden kasıt bundan 3-4 ay öncesinden günümüze kadar gelen zaman diliminde yaşanan olumlu olsun olumsuz olsun yaşanmışlıkları dile getirip gündemde yerini alıp korunmasıdır. Yaşanmışlıkların unutulmayıp geleceğe yön vermede ışık tutulmasıdır.
Evet;
Geçmiş zaman diliminde birçok olumlu ve olumsuz gelişmeler içerisinde en fazla olumlu gelişmelerin yaşanmış olması, yani devletin bekası ve milletin geleceğine yönelik anlamlı gelişmelerin yaşanması, içeride olsun içerdekilerin yardakçılık ve maşalığını yaptıkları dış mihraklar olsun bunların hadlerini aşarak devletin geleceğini tehlikeye sokacak tehditkar ifade ve beyanatlarına verilen caydırıcı beyan ve açıklamalar birçok insanın, derdi vatan ve milletin geleceği olan birçok insanın malumudur.
Bunların başında Müslüman Alemi’ nin ve de soydaşlarımız olan Doğu Türkistan-Balkanlar-Batı Trakya-KKTC-Irak-Suriye-Libya-Pakistan ve Hidistan’da ki Müslüman kitle ile dünya kamuoyu gündeminde uzun zaman öncesinden yerini almış ve çok geç olsa da üzerinde büyük bir uyanışın gerçekleşmiş olduğu Filistin-Kudüs ve Gazze de yaşanan zulmün son bulması noktasında ki girişimlerin alevlenip kora dönüşmesidir.
Malum olduğu üzere bundan aylar öncesi Önce Vatan-Sonra Millet ve daha sonra Biz diyen bir fikrin ve düşüncenin mensubu,
Gönlü kadar ruhu da geniş ve zengin, gerçek ve samimi, ön görüsü yüksek, büyük devlet adamı,
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Bey’in ezber bozan Terörsüz Türkiye fikrini ortaya atması ile büyük bir hareketin başlamış ve sonucunda komşu ülkeler olmakla beraber Ortadoğu’ da başlaması gereken Terörsüz Bölge fikriyle daha büyük bir hareketin gündemde yerini alması sonucu gücünü maşalıklarını yaptığı terör yandaşı devletlerden alan insanlık yoksunu Nazi Zulmünü yaşadıkları söylenen ve benden başka güç yok dercesine aklı beyninden fırlamış Soykırım Aktörü İsrail’in dünya milletlerinin gözünün içine baka baka her tarafa saldırıp büyük bir soykırıma giriştiğini,
Ukrayna ve Rusya arasında uzun zamandır var olan yıkıcı anlaşmazlığın ortadan kalkmasına vesile olmaya çalışan ABD başkanının uzun süren girişiminin çokta sonuç vermediğini,
İsrail’in pervasızlığına çanak tutan ABD başkanının pervasızlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde ki emelinin apaçık ortaya sergilediğini ve Yeni Dünya Düzeni adı altında planlarını sergilemesi karşısında Sayın Devlet Bahçeli Bey’in ezber bozan büyük ve anlamlı bir fikrini daha ortaya atması ki bu fikir ABD’ nin alternatifsiz olmadığı ifade eden TRÇ, yani Türkiye-Rusya-Çin ittifakını ifade eden fikrinin büyük ses getirdiğini ve dünya devletleri içerisinde özellikle ABD’ de büyük yankı uyandırdığını,
Rusya ve Çin’in........© Günışığı Gazetesi
