ÖLÜMÜ KORKUTANLAR
Belki bazıları şöyle diyebilir: Bu da laf mı? Ne demek ölümü korkutanlar? Ölüm kimden ve neden korksun ki?
Madden bakılırsa, elbette ölüm korkmaz, manen ise ölüm de korkar, ölümü de korkutanlar vardır.
Hz. Ebu Bekir’in hilafeti dönemi. İslam orduları birçok cephede cihat ediyor. Beş bin kişilik bir ordu da bugünkü Suriye’nin kuzeybatısında savaşıyor.
Kendilerine, Bizans İmparatoru Herakles’in 100 bin kişilik bir orduyla üzerlerine gelmek üzere Antakya’ya indiği haberi ulaşır.
Komutan durumu Hz. Ebu Bekir’e bildirir. Halife, artık Medine’de çok az kalmış insanlardan bir destek birliğini yola çıkarır.
Halife, komutan ve ordunun askerden ziyade morale ihtiyaç duyduklarını bildiği için komutana,
Harekles’in yanındakilerin hayatı sevdiğinden daha çok senin askerlerin ölümü sever. Hayatı sevenlerle ölümü sevenler karşılaştığında, ölümü sevenler kazanır mealinde bir mektup yazar.
İşte ölümü korkutmak böyle bir şey.........
© Günışığı Gazetesi
