menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

LİYAKAT SANATI VE YÜKSEK SECERE

18 0
15.01.2025

Yeterlilik ilkesi olarak da adlandırabileceğimiz liyakat, verilen görevi başarı ile yapabilme yetisi ve işi yapabilme yetkinliğine sahip olma olarak tanımlanabilir.

İşe yerleştirmede ve yönetici atamalarında o işe uygun olan insanın atanması, görevlendirilmesi anlamında kullanılmaktadır.

Yönetim ve atama kavramlarının var olduğu tarih boyunca bu konu hep gündemde olmuştur.

Liyakat yönetim kademesinin gündemindedir çünkü pozisyona en başarılı olacak insanı seçmeyi ve atamayı hedeflemektedir.

Atama için beklentisi olanlar, pozisyonlar için hak edenler ve layık olmayanlar olarak sınıflandırılabilir.

Üçüncü grup olarak bu pozisyonun altında çalışanlar ve yönetimden etkilenenler (hizmet alanlar gibi) liyakate göre atamayı takip ederler ve değerlendirirler.

Görevlendirme atanan kişiye güç sağlar, maddi ve manevi çıkar elde edecektir.

Bu nedenle beklenti içinde olanların bir mücadelesi vardır.

Kayırma yöntemi ile atanmak için mücadele edenler her tarihte var olmuştur. Yönetim bilimine biz batı kültürünün yaklaşımını ve değerlendirmesini öncelikle ele almaktayız.

Bu vesileyle, 1092 Ekim ayında şehit edilen Nizamülmülk'ü saygı ve rahmetle anarken, kitabı siyasetnamesinden alıntılar yaparak konuyu değerlendirmek isterim.

İlk Alıntım; "Filozof Buzurcmihr'e dünyada kendisi gibi tedbirli ve bilgili bir insan olmadığı ve bizzat devletin idarecilerinden olduğu halde Sasanîoğulları padişahlığının niçin yıkıldığını sordular.

"İlk sebep, Sasanîlerin büyük işlere, iş bilmeyen, ehliyetsiz ve akılsız kişileri tayin etmeleridir.

Diğer sebep, akıllı, uyanık ve bilgili kişilere değer vermemeleridir." Bu satırlar bize yönetimde liyakat usulüne uygun atama yapılmamasının olumsuzluklarına işaret ederken, akıllı, uyanık ve bilgili insanlara değer verilmemesinin olumsuz sonuçlarının olduğunuanlatmaktadır.

Şirketler layık insanları göreve atamamasının sonucu olarak para kaybedebilir veya şirketin kapanması sonucunu ortaya çıkabilmektedir.

Başarılı ve şirkete yararlı insanların rakip şirketlere geçmeleri ve şirkete karşı çalışmaları da şirketlere ayrıca zarar verebilmektedir.

Büyük Selçuklunun, büyük veziri danışman olarak seçilecek kişide aranacak faktörleri ele alırken liyakat konusunu ele almaktadır.

Bunun için ikinci alıntıya bakalım.Parantez içinde bu hususları güncel kelimelerle ile vurguladım.

1."Padişahların memleket işleri için âlimlerle meşveret (danışma) yapması İşler hakkında kendisiyle meşveret ( danışma) yapılacak........

© Günışığı Gazetesi