Türkiye’nin güvenlik gündeminde yıllardır değişmeyen bir başlık var: PKK ve onun uzantıları. Bugün sahada YPG, PYD ve SDG isimleriyle varlık gösteren bu yapılar, gerçekte aynı merkeze bağlı tek bir örgütün farklı yüzleridir. İsimler farklı, logolar farklı olabilir ama kadrolar, ideoloji, finans ve askeri yapı değişmemektedir.

SDG’nin başındaki Mazlum Abdi’nin hikâyesi bu gerçeği ispatlıyor. PKK saflarında yetişmiş, Kandil’de görev yapmış ve Suriye iç savaşının ardından Irak’tan Suriye’ye geçmiş bir isim… Yıllar sonra farklı bir bayrak altında ortaya çıksa da, kökleri ve bağlılığı değişmemiştir.

Türkiye, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarında bu örgütlerle doğrudan karşı karşıya geldi. Bugün de binlerce militan, PKK’nın yönlendirmesiyle PYD/YPG çatısı altında toplanmaya devam ediyor. Ancak dikkat çekici olan, ABD’nin bu yapılarla kurduğu ilişkileri artık resmi ağızdan dile getirmesidir. ABD yetkililerinin “DSG ve YPG, IŞİD’e karşı mücadelede bizim en önemli müttefiklerimiz haline geldi” sözleri, Washington’un kiminle iş tuttuğunu tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır.

Bu noktada bir gerçeği unutmamak gerekir: ABD ve İsrail’in doğrudan veya dolaylı........

© Günışığı Gazetesi