VAZGEÇME, ERTELEME, ÜŞENME…
Zorluklar, başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları karşısında bu kolay bir çıkış yolu gibi görünebilir. Kolay ve kısa bir süreliğine de olsa ‘kurtulduk’ hissine kapılabiliriz. Ve lakin, vazgeçtiğimizde sadece hedefimizden değil, potansiyelimizden de uzaklaşmış oluruz.
Her başarısızlık, aslında bize yeni bir şey öğretir ve daha güçlü bir şekilde ilerlemek için önemli fırsatlar sunar. Vazgeçmek, sadece bir anlık rahatlama sağlar, ama gerçek mutluluk, hedefe ulaştıkça gelir.
Vazgeçmek, çoğu zaman süslü dünya gibi gelir bize. Ama süslerin bir hayal olduğunu, başımız kas katı gerçeklere çarptığında anlarız. Anladığımız an da iş işten çoktan geçmiş oluverir.
Ertelemek, vazgeçmekten biraz daha sinsi bir engeldir. "Yarın yaparım" dediğimiz her gün, aslında birikmiş ve belki de altından çıkamayacağımız yüklerin altına girmemize neden olur. Böylece yapılabilecek işi daha zor hale getirir ve kaygı düzeyimizi artırır.
Bu kısır döngüye girdiğimizde, işler birikmeye devam ederken, motivasyonumuz da düşer. Mecalimiz kalmaz. Oysa küçücük adımlarla da olsa bir şeylere başlamak, işi bugünden yarına bırakmaktan çok daha faydalıdır. Zihnimizi, tenimizi, nefesimizi ve hevesimizi temizler, ilerleme kaydettiğimizi görür ve başarılı olmayı iliklerimize kadar yaşarız.........
© Güneydoğu Ekspres
