TARİHİYLE ÖVÜNÜP, MİRASINA GÖZLERİNİ KAPATAN ŞEHİR: DİYARBAKIR
Tarihi surları, Hevsel Bahçeleri, Zerzevan’ı, Ulu Camii, İçkale, Ongözlü Köprü’süyle hem kültürel hem de mimari açıdan bir açık hava müzesi niteliğinde. Fakat ne yazık ki bu eşsiz tarihi mirasın temsil edileceği bir kent müzesi hâlâ yok.
Diyarbakır’da yapılan arkeolojik kazılarla bugüne kadar 30 bini aşkın kültürel ve arkeolojik eser gün yüzüne çıkarıldı. Bu, sıradan bir rakam değil; bölgenin ne denli zengin bir tarihe sahip olduğunun en somut kanıtı.
Ancak ne acıdır ki, bu eserlerin yalnızca %5 ila ’u sergilenebiliyor, geriye kalanları ise yıllardır müze depolarında kaderine terk edilmiş durumda. Sergi salonlarının yetersizliği, bu eserleri kamuoyundan ve turistlerden uzak tutuyor.
Bir yandan milyonlarca lira harcanarak kent tanıtım projeleri hazırlanıyor, turizm hedefleri açıklanıyor; öte yandan o projelerin en değerli temelleri olan tarihi eserler gün yüzüne çıkarılıyor ama kimse göremiyor!
Bu çelişki artık sürdürülebilir değil.
Komşu il Gaziantep, müzecilikte örnek alınacak bir şehir.........
© Güneydoğu Ekspres
