‘EN KÖTÜ BARIŞ, EN HAKLI SAVAŞTAN DAHA İYİDİR’
Gazze’ye yönelik saldırılarda meydana gelen tahribat, bununla sınırlı kalmadı elbet. Yaşanan insani krizin yanı sıra bombardımanlar büyük bir çevresel felakette de neden oldu. Gazze’deki Hükümet Medya Ofisine göre, saldırıların sadece 200’ncü gününde 75 bin ton bomba atıldı. Bu bombardıman 2’nci Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya atılan bomba miktarının yaklaşık 6 katına eşit.
Londra Queen Mary Üniversitesi’nin çalışmasına göre, İsrail saldırılarının ilk 120 günlük döneminde, 420 bin ila 652 bin ton karbondioksit eşdeğeri salıma neden olurken, bu rakamın 26 ülke ve bölgenin yıllık karbon emisyonundan daha fazlasına tekabül ettiği belirlendi.
Bunu yaratan faktörlerin başında, uluslararası hukuka göre yoğun sivil nüfusun bulunduğu bölgelerde kullanımı yasak olan beyaz fosfor bombasından kaynaklandı. Toprakta ve suda yıllarca kalabilen beyaz fosfor, kısa vadede temas ettiği bitkileri öldürüyor, uzun vadede ise tarımda gübre etkisi meydana getirerek aşırı miktarda bitki, yosun ve alg çoğalmasına sebebiyet veriyor. Yani saldırılar sadece insan ve yapılara zarar verilmedi, büyük bir çevresel felakete de yol açtı.
Bunca felakete sebep olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesi, bundan sonra duracak mı, yoksa devam mı edecek sorusunun cevabı, Gazze’nin ardından Lübnan, zaman zaman Suriye ve İran'a yapılan saldırılar ve tehditlere bakınca devam edeceğe benziyor.
Netanyahu ve savaş kabinesinin hedefi ne diye bakıldığında ise, yine yapılan açıklama ve gösterilen haritalara bakıldığında Tevrat’ın 15’nci Bab’ı referans gösterilmesi, hedefin çok geniş alanı kapsadığı ve zamana yayılarak ilerlediği görülüyor.
Referans gösterilen Tevrat Tekvin kitabının 15’nci Bab'ında şöyle diyor: “O günde Rab, Abraham'la ahdedip dedi: Mısır Irmağından........
© Güneydoğu Ekspres
visit website