Başarılı Şef Fatih Demircioğlu'ndan İlham Veren İpuçları
Bugün, kurucu şeflerinden biri olduğu Fatel Kalamış’ta, samimi bir atmosferde yenilikçi ve mevsim odaklı menülerle fark yaratıyor. Kendi mutfağını oluşturma sürecinde kazandığı deneyimler, restoran işletmeciliği ile şeflik arasındaki dengeyi de başarıyla kurmasını sağladı. Geleneksel tatlara duyduğu saygıyı modern tekniklerle birleştiren Fatih Demircioğlu ile gerçekleştirdiğim bu röportajda, mutfak felsefesinden sektörel tavsiyelerine kadar pek çok konuya değindi. Ancak sohbetimizin en başında, yemek yapma tutkusunun köklerine uzanıyoruz…
Rizeli bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da büyüdün. Çocukluk ve gençlik yaşlarında yaşadıkların ve kültürel köklerin, yemek pişirme tutkusunu nasıl etkiledi?
İstanbul’da büyüdüm ama mutfağa olan ilgim aile köklerimden geliyor diyebilirim. Özellikle Rizeli bir aileden gelmenin etkisi büyük. Küçüklüğümden beri mutfağa hep meraklıydım. Annemle babaannemi yemek yaparken izlemeyi çok severdim. Onların yanında olmak, onlara yardım etmek bana hep keyif verirdi. Hatta yemek yemem için bazen beni ocağın başına geçirip yemeği karıştırmam ya da bulaşık yıkamam istenirmiş, böyle böyle mutfağa alışmışım aslında.
Okul yıllarımda da ne zaman arkadaşlarla bir araya gelsek, mutfağa girip bir şeyler hazırlamak hep bana düşerdi. Yemek yapmak benim için sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda sevdiklerime bir şeyler sunmanın, onlarla bağ kurmanın bir yoluydu.
Yükseköğrenimine İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde başladın, ancak aşçılık tutkun nedeniyle Arel Üniversitesi Aşçılık Bölümü’nde eğitimini tamamladın. Bu geçişe ne ilham verdi ve bu karar kariyer yolculuğunu nasıl şekillendirdi?
Lisedeyken rehberlik öğretmenimizin yönlendirmesiyle aslında çok da içime sinmeyen bir bölümü seçmiştim. İlk yıl elimden geleni yaparak devam etmeye çalıştım ama zamanla bu alanın bana göre olmadığını anladım. O noktada gerçekten ne yapmak istediğimi sorguladım. İçimde hep var olan yemek yapma isteği yeniden ön plana çıktı. Sonra tekrar sınava girme kararı aldım. Önümde iki net seçenek vardı: Ya sınavı kazanıp mutfağa adım atacaktım ya da askere gidecektim. Ben hayalimin peşinden gitmeyi tercih ettim. Arel Üniversitesi Aşçılık Bölümü’ne başladığımda her şey yerine oturdu diyebilirim. Bu karar, hem ne yapmak istediğimi netleştirmemi sağladı hem de hayatıma başka bir yön verdi. Mutfakla gerçekten ilgilenebildiğimde daha mutlu, daha motive hissetmeye başladım. İçime sinen bir yolda yürümek bana iyi geldi; artık ne istediğimi biliyordum.
Profesyonel kariyerinde çalıştığın 5 yıldız otel mutfaklarındaki ve Fauchon Paris İstanbul Şubesi’ndeki Sous Chef’lik deneyimin seni Fatel Kalamış’ı kurmaya nasıl hazırladı?
Çalıştığım mutfakları seçerken her zaman bana yeni bir şey katmasına dikkat ettim. Fauchon Paris’in açılış ekibinde yer almak ve Fransız şeflerden aylarca eğitim almak, hem teknik anlamda hem bakış açısı olarak beni çok geliştirdi. Bu birikim, kendi mutfağımı kurarken neyi nasıl yapmak istediğimi........
© Gerçek Gündem
