Genç Werther’in Acıları’ndan bir sayfa: Veliaht Rudolf ve 17’lik Barones Maria’nın trajedisi
Tarihin seyrini değiştirdi mi, tartışılır ama “Mayerling Vakası” olarak bilinen o meşum olaydan sonra Habsburg İmparatorluğu’nda bir şeylerin değiştiği aşikar… Anlatacağım hikâye, Birinci Dünya Savaşı’nın fitili olan kuzen Franz Ferdinand’ın Saraybosna’da gerçekleşen suikastına sırtını dayadığı için, tarihe bir yerinden dokunduğu kesin. Oysa Goethe’nin pek çok müntehir gence ilham verdiği bir vaka olarak da anlatılabilirdi. Heyhat, imparatorun tek oğlunun intiharıyla sonuçlanan hazin bir hikâye olunca, tarih oluyor işte…
Aşk hikâyemizde başrolleri oynayanları tanıtayım:
Beyefendi, Hapsburg İmparatoru I. Franz Joseph ve meşhur Sisi’nin yani Düşes Elizabeth’in tek oğulları olduğu için Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun geleceği.
İşbu veliaht, prenslere yakışır bir şekilde zamanın en katı askeri eğitiminin yanı sıra müthiş bir entelektüel donanıma sahip olma şansına nail olmuş, tarih, fen bilimleri ve edebiyatta parlamış bir çocuktu.
Küçüklüğünden itibaren taşlara merak salmış bugün Viyana’daki Tarım Müzesi’nde sergilenen mineral koleksiyonunu oluşturmuş ama tutucu bir babanın himayesi altında hep ezilmiş bir ademoğlu.
STRATEJİK EVLİLİK DERİN MUTSUZLUK
23 yaşındayken tamamen stratejik nedenlerle Belçika Prensesi, adaşı Kral II. Rudolf’un kızı Stéphanie ile evlendirildikten sonra derin bir mutsuzluğa saplanmış, renksiz ve sıkıcı bulduğu eşinden köşe bucak kaçmaya başlamış bir genç adamdan bahsediyoruz.
Bedbahtlığı sadece mutsuz bir evliliğin içinde hapsolmuş olmasından kaynaklanmıyor, ki bu pek çok aristokratik evlilikte görülen bir şeydir, (ve “alternatif metres tarihi” ansiklopedileri doldurur mahiyettedir) ama katı babasının aksine annesi gibi ölmeye yüz tutmuş krallıklarını kurtarmak için çok daha liberal ve toleranslı adımlar atılması gerektiğine inanan romantik bir ruh olmasından da kaynaklanıyordu.
CESARETİYLE NAM SALMIŞ
Bir diğer ana karakterimiz Avusturya’nın önde gelen ailelerinden birine mensup, güzelliği ve cesaretiyle nam salmış bir prenses olan Barones Marie Alexandrine Maria von Vetsera.
Ve perde açılıyor.
Yan karakterlerimiz, Marie (Mary) von Vetsera’nın sınıf atlamaya meraklı Yunan annesi ve diplomat babası, Franz Joseph tarafından yeni unvan almış olup saraya mensup olma şansına erişmedikleri için Viyana aristokrasisinin merdivenlerini tırmanmak isteyen bir konumdaydı. Bunun için evlilik paha biçilmez bir yöntemdi.
Annesinin hırsına yakışır bir şekilde Marie ve........
© Gazete Pencere
