Geçtiğimiz yılın Ekim ayından bu yana CHP belediyelerine süren operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Operasyonların İzmir’e yansıması sürpriz olmadı, çünkü uzunca bir süredir yeni operasyonun İzmir’de olacağı konuşuluyordu. Belli ki siyaset yapma alanı daralan, kamuoyu yoklamalarında oy kaybı devam eden iktidar bloku için “en hayırlı iş” bu operasyonları devam ettirerek özellikle CHP başta olmak üzere, muhalefeti parçalamak. Bu olmuyorsa da kafa karıştırmak!
Nitekim CHP üzerinden bir süredir devam eden “kayyım ya da mutlak butlan” davasının 8 Eylül’e bırakılması da belli ki iktidar stratejisinin bir parçası. Bu tartışmaları uzatarak hem “yesinler birbirlerini” diyorlar hem de daha da önemlisi kendilerine göre zaman kazanıyorlar! Erdoğan ve Bahçeli CHP’yi dizayn etme çabasından bu nedenle ısrarla vazgeçmiyorlar. Yani, DEM’in yerine CHP’nin, Demirtaş’ın yerine de İmamoğlu’nun ikame edilmesi tesadüf değil. Özgür Özel’e “Saraçhane’yi bırak Ankara’ya gel” ya da “etkin pişmanlık” çağrıları da bu stratejinin bir parçası.

Ancak iktidar hangi hamleyi yaparsa yapsın toplumun büyük çoğunluğunda istediği algıyı bir türlü yaratamıyor. Israrlarının bir nedeni de bu. Eminim kendileri de kamuoyu yoklamalarını görüyorlar ama “bir kez daha aynı suda yıkanma” çabasından ısrarla vazgeçmiyorlar. Türk İş araştırmasına göre Haziran itibariyle açlık sınırının 26 bin 115 TL, yoksulluk sınırının 85 bin........

© Gazete Pencere