Liseden mezun olmuş, üniversite hayali kurmaya başladığımız yıllardı. Şehri terk etmeye hazırlık vardı, bu aynı zamanda o şehirdeki aşkı geride bırakmak için hazırlıktı da… Çünkü üniversite demek yeni hayat ve özgürlük demekti, arkana bakmadan gitmen gerekti. Bu duyguları bize en iyi anlatan şiirlerimiz vardı, bir de anlamlı şarkılarımız.

Şiir gibi şarkıların, şarkı olacak şiirlerin sesini bu duyguların içindeyken fark ettim. Farklı ses tonu, kendine has anlamlı şarkı sözlerinden oluşan şarkılarıyla hayatımızda hep başka bir yerde konumlandı. Yaşar 1996 yılında ilk albümü ‘Divane’ ile hayatımıza girdi, yıllar içinde yeni albümler geldi. Ve her şarkısı bir diğerini aratmadığı gibi hepsi birbirini tamamladı ve etkisi geçmedi, zamansız oldu. Çünkü bütün şarkıları anlamlı ve farklıydı. Yaşar yorumuyla, söz yazarlığıyla kendine özgü bir müzik yapıyordu ve açık ara farklı bir yerde duruyordu. Sessiz, sakin, derinden, şiir gibi kendi yolunda ilerliyordu. Ama bizi de yolumuzdan çeviriyor, durup dururken duygularımızda sebepsiz fırtınalar yaratıyordu. “Sensiz olmuyor, yerine konmuyor. Kimsenin eli, senin gibi dokunmuyor. Gerilir büyür ah… Bir sebepsiz........

© Gazete Pencere