Ada Yarar: “Günlük Hayatta Daha Çok Babam Gibi, İş Ortamında İse Daha Çok Annem Gibiyim”
Çok iyi oyuncu, izlediğim her projede beni her defasında şaşırtarak kendisine hayran bıraktırıyor. Soğuk gibi duran, öyle değil ama mesafeli duruşunu ayrıca çok seviyorum. Bennu Yıldırımlar’ı sahnede, dizide, sinemada oynadığı her alanda izledim diyebilirim. Oynadığı her karakteri öyle bir canlandırıyor ki kendisinin o olduğunu unutturuyor. Nihayet kendisiyle Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Festivali’nde bir araya geldim, bu bir araya gelişin sürprizi, kızı Ada ile de tanışmam oldu. Ada şahane bir genç kız, zaten öyle bir anne babanın genlerinden bu kadar kaliteli ve özel biri çıkabilirdi. Çok iyi bir karma olmuş diyebilirim… ;)) Ayrıca ailenin diğer üyesi Bülent Emin Yarar’a da hayranız o ayrı; yani ailece seviyorum onları. Elbette bugün Babalar Günü ama ben ters köşe yapmak istedim, Bennu Yıldırımlar ve kızı Ada Yarar ile röportaj yaptım. Neticede babaları baba yapan kadınlar öyle değil mi? Babalar Günü kutlu olsun, anneler iyi erkek evlatlar yetiştirsin ki babalık da anlamını bulsun. Bu arada Bülent Emin Yarar şahane bir baba! Bennu Yıldırımlar ve Ada Yarar ile birlikte herkese iyi pazarlar dileyerek röportajımız ile sizi baş başa bırakıyoruz.
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde annene ödülünü sen verdin. Ben de oradaydım, çok duygulu bir andı gerçekten. Sen neler hissettin, annen ile unutulmaz bir anınız oldu, neler söylersin?
Bizim için de çok özel bir anı oldu. Bir kez daha böyle bir anneye sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissettim. Onunla her zaman gurur duyuyorum. Anneme daha önce hiç böylesi bir sürpriz yapmadığım ve hayatımda ilk defa bir ödül takdim edeceğim için biraz heyecanlıydım. Annem beni İstanbul’da zannederken orada bir gün boyunca annemden saklanmak da ayrı bir macera oldu.
Ada, çok iyi ve başarılı iki oyuncunun kızı olmak nasıl bir his, nasıl bir duygu?
Tam anlamıyla gurur verici. Çok şanslıyım. Bütün hayatım annem ve babamı izleyerek geçti. Onların başarıları bana her daim ilham oluyor. Bir oyuncu olarak onlardan tüm öğrendiklerimi geliştirerek mesleki anlamda kendi kimliğimi ortaya koymak istiyorum.
Anne ve babanın ünlü olduğunu ne zaman, nasıl anladın?
Herhalde küçüklüğümden itibaren bazı şeylerin farkına varmaya başlamıştım. Özellikle sokakta fotoğraf çektirmek isteyenler o dönem de çok oluyordu. Ama bu bana garip gelmedi hiçbir zaman. Çocukluğumdan itibaren böyle olduğu için belki de bu durum benim normalim oldu.
“Onları sahnede her gördüğümde çok gururlanıyorum”
Onların oynadığı projeleri ne zaman izlemeye başladın, ilk izlediğin projeler nelerdi ve onları ekranda, sahnede görünce tepkin ne oldu?
Sanırım ikisini de ilk izleyişim tiyatro sahnesinde oldu. Annem, beni tiyatro provalarına çok götürürdü. Annemi izlediğim ilk oyun “Üç Kız Kardeş”ti. Babamı ise ilk izlediğimde iki yaşındaymışım, annem ile birlikte gitmişiz. Babamın hatırladığım ilk oyunu ise “Çayhane”. Onları sahnede her gördüğümde çok gururlanıyorum her zaman.
“Sahnede olmak istediğime 6 yaşında karar verdim”
Sen oyuncu olmaya nasıl karar verdin, anne ve babanın çok iyi oyuncu olmaları seni hangi anlamda nasıl etkiliyor?
Oyuncu olmaya diyemem ama sahnede olmak istediğime 6 yaşında karar verdim. Koroporte adlı Yaprak Sandalcı’nın kurduğu bir tiyatro topluluğuna katıldım. O grupla neredeyse on yıl boyunca sahneye çıktım. Her oyun oynadığımızda, sahnenin enerjisi, seyirciler, yaşadığım adrenalin beni çok etkilemişti. O on yılın sonunda ise tamamen bu mesleği yapmak istediğime karar vermiştim.
“GAİN’de yayınlanacak “Yeni Hayat” dizisinde rol aldım”
Bugüne kadar hangi projelerde oynadın, oyunculuğa dair hayallerin neler?
İlk projem 6 yaşındayken Koroporte olarak yaptığımız “Bir Sergiden Tablolar” oldu. Tansu Biçer, Serkan Keskin ve Özlem Durmaz’ın başrollerini oynadığı ve Ayla Algan’ın hikâyemizin anlatıcısı olduğu bir oyundu. O yaşta, böylesine değerli oyuncularla aynı sahnede bulunmak benim için büyük bir öğrenme fırsatı ve ayrıcalıktı. Onlardan çok şey öğrendim. Tiyatro benim hayatım, umarım ileride de sahnede olmaya devam ederim. Son olarak ise BBB Production imzalı Alphan Dikmen’in........
© Gazete Pencere
