Korkmalı Mıyız?
BENCE; umut ve kaygı, yaşamın enerji kaynağıdır.
Ancak bugün korkuların esareti altındayız!
Umutlarımızın keyfini ve kaygılarımızın heyecanını yaşayamıyoruz.
Mart ayına Ramazan orucunun hayatımıza güzellikler getireceği umudu ile başladık.
Cemre düştü; bahara kapı aralandı, tüm doğa yaşama uyanıyor.
Milletimizin kardeşliğini ve vatanımızın bütünlüğünü parçalamak amacı ile kurulmuş ve Türkiye düşmanlarının elinde bir tetikçi olarak 40 yıldan bu yana canımızı yakan etnik bölücü terör örgütü PKK, kurucusu tarafından kendisini feshetmeye davet ediliyor.
Mart ayı güzel başladı...
Ancak, unutmayalım; “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” demiş atalarımız.
Yeni dünya düzenin kuruluş sancılarının yaşandığı ve özellikle hegemon güçlerin bölgemiz için yeni haritalar çizmek kararlılığı içinde olduğu bir süreçte umutlarımızı kaybetmeden kaygıların ötesinde “ayakta uyumak” uyanıklığını göstermemiz gerekmektedir.
Tehlikenin büyüklüğünü Ukrayna örneğinde gördük.
Savunmasını bir başka ülkenin desteğine bağlamış bir ülkenin düştüğü zelil durumu televizyonlarda canlı izledik.
Ayrıca, güçlü olanların acımasızlığını dehşet içinde seyrediyoruz;
ABD Başkanı Trump, Ukrayna'ya yapılan askeri ve mali yardımların karşılığında, bu ülkenin nadir toprak elementlerini istiyor. "Onlara 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementleri istediğimi söyledim. Onlar da bunu kabul etti." diyerek savaşı bitireceğini, bir anlamda Ukrayna’yı Rusya’nın işgalinden kurtaracağını iddia ediyor. Buna karşılık kalıcı güvenlik teminatı isteyen........
© Gazete Pencere
