Chopin: Piyanonun Romantik Dehası
“Şapkaları çıkarın beyler. İşte bir harika çocuk”.
(Mozart’ın Don Giovanni operasındaki “Là ci darem la mano” düeti için Chopin’in bestelediği çeşitlemeleri dinledikten sonra Robert Schumann’ın söylediği sözler).
Frédéric François Chopin, 1 Mart 1810'da Polonya'da doğdu. Babası Nicolas Chopin Fransız asıllı bir öğretmen, annesi Justyna Krzyżanowska ise Polonyalıydı. Frédéric, müziğe olan ilgisini erken yaşlarda gösterdi ve daha yedi yaşındayken ilk bestesi yayımlandı. Küçük yaşta piyano çalmaya başlayan bu harika çocuk, hızla yeteneklerini geliştirdi ve sekiz yaşında ilk halka açık konserini verdi.
Çocukluğu boyunca Polonya'nın ulusal müzik geleneklerinden etkilendi. Özellikle “polonez” ve “mazurka” gibi halk dansları, müziğine derin bir şekilde işledi. Chopin erken yaşlarından itibaren piyanoya doğaçlama yaparak yaklaştı ve eserlerini kağıda dökmekten çok, onları çalmaktan zevk aldı. Kayda geçmemiş sayısız bestesi olduğu tahmin ediliyor.
Paris’te olgunlaşma yılları
Chopin, 1830 yılında Polonya'dan ayrılarak önce Viyana'ya, ardından 1831'de Paris'e yerleşti. O dönemde Avrupa'nın kültürel ve sanatsal merkezi olan Paris'e 21 yaşında geldiğinde, virtüözlüğü büyük ilgi ve heyecan yarattı. Kimse daha önce öyle bir müzik duymamıştı. “Salle Pleyel” salonunda verdiği bir konserde Paris’li müzikseverlerin hayranlığını, Franz Liszt’in büyük takdirini kazandı.
Kırılgan sağlığı nedeniyle pek fazla konser veremiyordu Chopin ne yazık ki. Yine de bestelerini satarak ve piyano dersleri vererek geçimini sağlamayı başardı. Canlı performanslarını esas olarak küçük ve daha az stresli olan salon konserleriyle yani evlerde düzenlenen dinletilerle sınırladı. Bu konserlerde büyük bir başarı yakaladı. Paris’te pek çok müzisyen (Liszt, Berlioz, Meyerbeer, Bellini), yazar (Balzac, Heine, Musset) ve ressam (Delacroix) ile tanıştı, onlarla........
© Gazete Pencere
