Silifke Tekir Çiftliği’nde bir gün
Yılın ilk yarısını geride bıraktığımız şu günlerde, bayram sakinliğinde senenin şu ana kadarki seyahatlerini düşündüm; sanırım bu yılın ve belki de son yılların en etkileyici yurt içi seyahatlerinden biri geçtiğimiz hafta yaptığım Silifke, Taşucu gezisi oldu. Burada, Atatürk Tekir Çiftliği’ni ilk kez ziyaret etme fırsatı buldum, ne kadar da geç kalmışım diye hayıflandım, utandım…
Atamızın tarıma ne kadar önem verdiğini zaten biliyoruz. Atatürk Orman Çitfliği’nden, bu sayfada da zaman zaman söz ettik. Bölgeyi kalkındırmak, tarım ve hayvancılığı, yanı sıra araştırma geliştirmeyi desteklemek ve neticesinde yöre halkının geçim kaynaklarını güçlendirmek, kendini besleyen bir ülke yaratmak gibi amaçlarla çiftliklere büyük önem veren Atatürk, işte böyle bir girişimi Silifke’deki Tekir Çiftliği’nde de başlatmış. Burası, Türkiye’nin de ilk tarım kredi kooperatifi aslında. Bir numaralı ortağı Mustafa Kemal Atatürk olan 36 ortakla kurulan kooperatifin kuruluş hikayesine gelin bir göz atalım:
Kurtuluş Savaşı bitmiş, genç Türkiye Cumhuriyeti atılım hamleleri içinde… Yıl 1925. Tarım yapılacak yerler bulunuyor, hayvancılık destekleniyor, üretim artıyor. Topyekûn bir çaba devam ederken, Silifke’de Hazine’ye devrolmuş bir arazi dikkat çekiyor;
Göksu Nehri’nin yatak değiştirmesiyle bataklığa dönmüş bir bölümü bulunan bu geniş arazide acaba bir çiftlik kurulabilir mi? Atatürk yeri görmek için ilk kez 29 Ocak 1925 günü Silifke Taşucu’na geliyor; bu, vefatına kadar üç kez daha geleceği Taşucu’na ilk gelişidir. Çiftliği burada kurmaya karar veriyorlar ve Atamız, Silifke Çiftliği’nin satın alınması için Sadık Taşucu’na bir vekâlet veriyor.
Neticesinde Mustafa Kemal’in özel vekili Sadık Taşucu, hükûmet binasında yapılan müzayedede 36.000 TL değerle burayı satın alıyor. Silifke Tapu Kadastro Müdürlüğündeki kayda göre, 8 Temmuz 1925 tarihi itibariyle, 12.600 dekar olan bu arazinin sahibi artık Türkiye Cumhurbaşkanı Gazi M. Kemal’dir.
Bataklıktan üretime
Gelgelelim, çiftlik o günlerde bir gül bahçesi değil… Göksu Nehri taşıyor, yatak değiştiriyor, seller oluyor, yerin yarısı bataklık halinde. İlk iş olarak sel baskınlarını önlemek ve arazinin alanını artırmak için büyük bir kanal inşasına başlanıyor. Atatürk Ansiklopedisi’nde yer alan bilgiye göre; çiftliğin ana kanalları üzerinde 6 tane beton köprü, karakol binası, büyük bir ilkokul, çiftlik müdürlük binası, lojman, memur evleri, makine hangarları, tamirhane, akaryakıt deposu, fırın, mutfak, yemekhane ve iki ambar ile Susanoğlu Köyü kıyısında geniş bir ihracat ambarı yapılıyor. Bir okaliptüs ormanı kuruluyor. Okaliptüs çok su çeken bir ağaç olduğu için bataklığın kurutulması için bu özelliğinden faydalanılıyor.
Zaman ilerlerken, Tekir Çiftliği’nde (bir de Şövalye çiftliği var, aslında iki çiftlik söz konusu) tarım ve hayvancılık daireleri, bunlar altında 1930 ve 1931 yıllarında koyun ve sığırcılık şubeleri açılıyor. Amaç ıslah çalışmaları yürütmek, köylüye hayvan temin etmek ve........
© Gazete Pencere
